Tarihi 25 Kasım 2024

Katiller panikte

ULUSLARARASI Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Netenyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında "İnsanlığa karşı suç işlemekten" ötürü yakalama kararı çıkardı. Çılgına dönen İsrail, Türkiye'ye karşı örtülü saldırı hamlesi başlattı.
UCM'den Netenyahu ve eski bakanına yakalama kararı çıkmasında perde arkasında Türkiye'nin yürüttüğü muazzam diplomasi trafiğinin bulunduğuna inanan Tel Aviv yönetimi, her kulvarda Türkiye'ye karşı yalan ve iftiralarla karalama kampanyası başlattı.
Fransa, Belçika, Ürdün, Hollanda, İtalya gibi ülkelerin "Netenyahu ülkemize gelirse tutuklarız" açıklamasından sonra da adeta deliye dönen soykırımcı katiller, olayların bu noktaya gelmesinde Türkiye'yi sorumlu tutuyorlar. Mahkemenin tutuklama kararı sonrası dünya ikiye bölünürken, hak-hukuk-adaletten bahseden, bu konuda raporlar yayınlayıp dünyanın birçok ülkesini karalayan ABD Başkanı Biden, ceza İsrail'e verilince adalet terazisini çöpe atıverdi. "Saçma bir karar" diyerek şiddetle karar çıktı.
"UCM Kararlarına sıkı sıkıya bağlıyız ve sonuna kadar destekliyoruz" diyen Almanya, İsrail Başbakanı'na yakalama emri çıkınca "Hımmm. Biraz düşünelim.
Oturup değerlendireceğiz" diyerek topukladı. Bunların adalet anlayışı böyle işte.
Halbuki Avrupa Birliği Dışişleri Yüksek Temsilcisi Josep Borrell tutuklama emirlerinin uygulanmasının "Siyasi bir karar olmadığını" söyledi ve "Bu bir mahkemenin, bir adalet mahkemesinin, uluslararası bir adalet mahkemesinin kararıdır. Mahkemenin kararına saygı duyulmalı ve uygulanmalıdır" dedi.
Dünya lideri ve adaletin bekçisi olduğunu iddia eden ABD mahkeme kararına "Haydi oradan" çekiyor, hukukun üstünlüğünü savunan AB lideri Almanya, hakim kararı karşısında kaçacak delik arıyor. İşte bunlar böylesine ikiyüzlü, ülkelere adalet dersi verip, hukuku hiçe sayacak kadar alçaklaşan, çıkarları için bebeklerin öldürülmesine bile göz yuman, hatta binlerce ton bomba gönderen alçaklardır.
Mahkemede işler aleyhlerine gelişmeye başlayınca, İsrail hakkında soruşturmayı başlatan UCM savcısına da cinsel taciz suçlamaları ile ellerindeki tüm medya ile saldıran Siyonistler, bu konuda soruşturma açılması hususunda yol aldılar. Yaptıkları katliamları sıradanlaştıracak kadar cani olan, onbinlerce çocuğu öldüren, Türkiye'nin hazırladığı binlerce belgenin delil olması ile mahkum olan katiller, Amerika'daki Siyonist uşağı temsilciler meclisi üyesi 39 vekille harekete geçtiler.
Hedeflerinde Hamas üzerinden Ankara'yı vurma planı olan Siyonizm uşağı ve ABD kongre üyesi 39 temsilci, Başkan Joe Biden ve Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Heins'a bir mektup yazarak "Türkiye ve Hamas arasındaki ilişkiye dair gizli bir bilgilendirme oturumu" yapılmasını istediler.
Temsilciler Meclisi'nin Yunan asıllı üyeleri Gus Bilirakis, Nicole Malliotakis, Yahudi temsilciler Josh Gottheimer ve Dan Goldman'ın girişimleriyle kaleme alınan mektuba, hem Cumhuriyetçi parti hem de Demokrat partiden toplam 39 Kongre üyesi imza koydu. Söz konusu mektuba ayrıca İftira ve İnkârla Mücadele Birliği (ADL), Amerikan Yahudi Komitesi (AJC), Amerikan Helenik Enstitüsü (AHI), Amerika'nın Ulusal Güvenliği için Yahudi Enstitüsü (JINSA) ve Türkiye'deki darbe girişimlerini sonuna kadar destekleyen hatta darbe çağrıları yapan Demokrasileri Savunma Vakfı (FDD) Action tarafından da destek verildi.
Mektupta, Türkiye'nin Hamas'a verdiği destek sorgulanıyor. Hamas yönetiminin Türkiye'ye yerleşerek burada konuşlandıklarına dair haberlerin, Kongre üyeleri arasında kaygılara yol açtığı vurgulanıyor. Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan'ın bile Hamas üyeleri ile görüştüğü hatırlatılarak "Hamas'ın üst düzey lider kadrosunun Türkiye'ye taşındığı haberleri doğru mudur?" diye soruluyor.
Kudurmuş Siyonizm uşağı dangalaklar mektupta "Bir NATO ülkesinin belirlenmiş bir terör örgütünü barındırması ihtimaline karşı ABD ve NATO müttefikleri tarafından ne gibi adımlar atılmıştır ya da atılacaktır?" diye Biden'a sual yönetiyor. A be geri zekalılar. Siz bir ihtimalden bahsediyorsunuz. Peki sizin kongre üyeliği yaptığınız ABD Suriye'de PKK'ya binlerce TIR silah yağdırıyor. Bakın sizinki ihtimal bile değil, gerçeğin ta kendisi. Hatta daha da ileri gidelim. Şu anda başkan seçilen TRUMP "DEAŞ'ı biz kurduk" dedi kameralar önünde. İhtimalle hareket ederek güya Türkiye'yi karalayacaklarını zanneden ahmaklar. Öküzde bile sizden daha iyi çalışan beyin var. Hadi gidin maçanız yiyorsa DEAŞ'ın kurulmasını, terör örgütü ilan ettiğiniz PKK'ya yağdırdığınız silahları sorgulayın. Sizde zerre dürüstlük, ar, haya, vicdan varsa İsrail'in öldürdüğü belgelerle sabit binlerce çocuğu, bebeği gündeme getirin. Mektupta bir de utanmadan Kıbrıs için "Türkiye'nin işgali altındaki" ifadesi kullanıp, bunun üzerinden Kıbrıs'ta da Hamas'ın faaliyet gösterip göstermediği sorusuna da yer veriyorsunuz. Sizde zerre kadar yürek varsa ABD'nin Afganistan, Irak işgallerini sorgulayın. İsrail'in Suriye'de işgal ettiği Golan tepelerine Temsilciler Meclisi'nde "Burası artık İsrail'in malıdır" diye verdiğiniz oyları ve onayı konuşun, oturun mektup yazın.
Bir generalinizin "Suriye'de işgal ettiğimiz bölgede petrol kuyuları kuruyana kadar buradan çıkmayız" şeklindeki açıklamasına kafa patlatın. Bu yüzsüz alçaklara bunları söylemek lazım ama adamlarda beyin yok ki patlatacak kafa olsun. Hepsi birer kodlanmış uşak ve köle.
Sahipleri nasıl havlarsa onlar da aynı sesi çıkarıyor.
Gazze'yi açık hava cezaevine ve mezarlığa çeviren katil bir Siyonist çete şimdi kara kara düşünüyor. Türkiye'nin tüm dünyada yürüttüğü diplomasi ve mahkemeye sunduğu deliller neticesinde artık İsrail Başbakanı Netenyahu adeta ülkesine hapsoldu. Bir yerden davet alsa bile bin kere düşünecek.
Üstelik bambaşka bir dünya geliyor. Önümüzdeki dönemde ABD Trump'la "Netenyahu sonrası Yeni Dünya Düzeni"ne hazırlanıyor. Bütün katliamlar, suçlar ve pislikler Netenyahu'nun üzerine bırakılacak. Devletler daha düne kadar Siyonizmi eleştirmeyi bile yasaklayan kanunlar çıkarıyordu. Netenyahu yüzünden şimdi iş öyle bir hal aldı ki, devletler Siyonizmi yerden yere vurmaya başladı.
Siyonizmin Başbakanını tutuklamaya hazır hale geldi.
Tüm bunların sorumlusu bebekleri çocukları öldürmeyi normal gören katiller ve onlara yardım-yataklık edenlerdir. Her şeyi ayaklarına dolaştırdılar.
Onları sahip oldukları uşaklar, köleler ve yazdırılmış mektuplar da kurtaramayacak.