Tarihi 21 Kasım 2024

Yumruklar konuşuyor

DÜNYA uyuşturucu pazarı hızla 1 trilyon dolarlık kapasiteye doğru gidiyor.
Peki böylesine muazzam bir servet nerede saklanıyor.
Yastık altında mı? Tabii ki hayır. Dünyanın en zengin ailelerinin denetimsiz off-shore adalarında kurduğu bankalarda, finans şirketlerinde toplanıyor.
Kimsenin sorgulamadığı bu paralar, adalar kara para imparatorluğundan New York ve Londra'da küresel şirketlerin bankalarına yatıyor. Peki bu küresel şirketler, uyuşturucudan sadece para mı kazanıyor?
Tabii ki hayır. Siyonizm ahtapot kolları bankacı küreselciler, tüm yayın organlarında eşcinselliği destekliyor. Bu yüzden sivil toplum örgütlerine de destek olmaları için milyarlarca dolar bağışlıyor. Düşünebiliyor musunuz, son birkaç yıl içinde bir anda tüm dünyada aynı anda düğmeye basılmışçasına birden eşcinsellik propagandası başladı.
Zengin ailelerin sahibi olduğu Netflix'ten tutun da aklınıza gelen tüm platformlarda diziler, filmler, çocuklara çizgi filmler bir anda eşcinsellik pompalayan senaryolarla dolduruldu.
Gazeteler hemen her yerde "Özgürlük" diye aynı anda bağırdı. Eşcinsel evlilikler bazı ülkelerde serbest bırakılırken, hatta bazıları başkan yapıldı.
Küreselcilerin desteklediği ve "Siyonist" olduğunu açıklayan ABD Başkanı Biden da eşcinselleri çalışmak üzere Beyaz Saray'a taşıdı.
Böylece küresel kampanyaya o da katıldı. Peki dünyadaki eşcinselliği patlatan ne? Bu sorunun bir numaralı cevabı "Uyuşturucu"... İki numaralı tetikleyici ise küreselcilerin elinde bulundurduğu ilaç sektörü. CIA kontrolünde üretilen, satılan ve parası küresel şirketlerin bankalarına taşınan uyuşturucu sayesinde büyüyecek eşcinsel sayısı ile dünya nüfusunu azaltmaya çalışan bir zenginler aklı var yeryüzünde. Hem bankalardaki kasalarını uyuşturucu parası ile dolduruyorlar hem de sapkın hedeflerine binlerce insanın ölümüne neden olarak ulaşan bir servet girdabı sarmış durumda her yeri. Yaklaşık 14 milyon yetişkinin LGBT olarak tanımlandığı, her 6 gençten birinin eşcinsel olduğu ABD'de yılda 120 bin kişi uyuşturucudan ölüyor.
YouTube yayınında konuşan Musk, cinsiyet değiştirme ameliyatı olmadan önceki adı Xavier olan çocuğu ile ilgili yaşadığı süreçte "Kandırıldığını" söyledi. Elon Musk, kendisine çocuğunun "intihar edebileceğinin" söylenmesi sonrası endişe ile ergenlik engelleyici ilaçların kullanımına onay verdiğini söyledi.
Musk, "Bu nedenle oğlumu kaybettim" dedi ve bu olaydan sonra "woke akıl virüsünü" yok etmek için kendisine söz verdiğini vurguladı. Musk, hakkında yazılan biyografi kitabında Twitter'ı satın alma kararının ardında bu "woke akıl virüsünü" yok etme sözünün yattığını belirtiyordu... "Woke" kelimesi cinsellik, cinsel kimlik ve ırk konularında "uyanmışbilgilenmiş" anlamlarında kullanılıyor. İşin özeti Elon Musk, küreselcilerin dünyaya şiddetle pompaladığı eşcinselliğe karşı savaş ilan ediyordu. Hatta önceki gün X'ten "Avrupa ölüyor" diyerek doğurganlık haritası yayınlıyor, doğum oranlarının nasıl geriye gittiğini duyurarak, küresel LGBT kampanyası tehlikesine dikkat çekiyordu.
Küreselcilerin en çok sevdiği, insan ölümlerinin bol olmasıydı.
Bu yüzden tüm savaşları sonuna kadar destekliyorlardı. Onların iktidara taşıdığı Biden, Ocak ayına kadar ABD Başkanlığı'na devam edecek. Gider ayak, Ukrayna'ya aniden ABD füzeleri dahil tüm silahların Rusya'ya karşı kullanılmasına izin verdi. Böylece, Ocak'ta başkanlığı devralacak eşcinsel karşıtı Trump'ın önüne bir pimi çekilmiş ve şiddeti artırılmış savaş bombası bırakıverdi. Trump daha koltuğa oturmadan küreselcilerle olan kavga inanılmaz boyutlara ulaştı. Ukrayna önceki gün ilk kez ABD yapımı ATACMS füzeleri ile Rusya topraklarına saldırdığını duyurdu. Moskova "Ülkemiz ABD silahları ile vurulursa nükleer füzeleri kullanırız" demişti. "Savaşları bitireceğim ve Ukrayna'nın musluğunu keseceğim" diyen Trump'la, Devlet Verimliliği Dairesi Başkanlığı'na getireceği, eşcinselliğe ve bunu körükleyen küreselcilere savaş ilan eden Elon Musk'a karşı şiddetli bir küresel direniş ve operasyonlar başladı. Küreselci Demokratlar Musk'ın Rus casusu olduğu iddiasıyla yargılanmasını dahi istiyor. Kavga bir başka boyuta daha taşındı ve "Eşcinselliğe karşı woke virüsünü yok etmek için Twitter'ı 44 milyar dolara satın aldım" diyen Elon Musk'a bir darbe de yeni adıyla X üzerinden vurulmaya başlandı. Küresel şirketlere "X'ten çekilin" çağrıları başladı.
Şirketler sıraya girerken, İngiliz Guardian gazetesi bile "Toksik bir platform" diyerek milyonlarca takipçisine rağmen X'teki hesabını durdurdu.
Kampanya spor sahalarına bile sıçradı. Alman St.Pauli'den sonra Mercedes, Coca Cola ve Goldschmaus, Munster Energie gibi 50'ye yakın devasa küresel şirketin sponsor olduğu Werder Bremen de X'ten çekildiğini açıkladı. Daha göreve başlamadan küreselcilerin adeta kalbura çevirmeye çalıştığı Trump'ın bir numaralı adamı Elon Musk da ilk kurşunlardan birini atarak cevap verdi. Devlet Verimliliği Dairesi Başkanı görevine başladığında çok hızlı bir şekilde federal bütçede yaklaşık 2 trilyon dolarlık tasarrufa gideceğini açıkladı.
Bu rakam, federal hükümetin 2023 mali yılında harcayacağı 6.1 trilyon doların yaklaşık üçte birini temsil edecek ve hükümetin hizmetleri ile programlarında ciddi kesintiler yapılması anlamına geliyor...
Tabii bunların içinde savunma bütçesi de var. ABD'nin dünyada 800 üssü bulunuyor.
Sadece bunların günlük rutin işlerini yürütebilmesi için yılda 200 milyar dolar harcanıyor.
2023 yılında savunma bütçesi 805 milyar dolardı. Musk'ın 2 trilyon dolarlık tasarruf vaadine ulaşabilmesi için savunma giderlerine de el atması gerekiyor. Bunun için de ABD'nin Suriye, Irak gibi ülkelerden çekilmesinin en güçlü seçenek olduğu vurgulanıyor.
Ortadoğu'dan çekilmenin anlamı ise "Bölgenin Rus ve İran hegemonyası"na bırakılması anlamını taşıyor. Bunun önlemenin tek faydalı yolu, bölgenin desteklenecek Türkiye ile kontrolü. Küreselcilerin bankalarına 35 trilyon dolar borcu olan ve bu paranın bir lirasını dahi ödeyemeyen ABD yönetimleri, her yıl sadece faizini verebiliyor. Sadece geçen yıl küreselci şirketlerin bankalarına 660 milyar dolar faiz ödediler.
ABD'de her yere sızıp paralel devletler kuran, ülkeyi faiz ve borç sarmalında uçuruma sürükleyen, kaos ve savaşlara yönlendiren küreselcilere karşı kavganın zirveye çıkması artık kaçınılmaz. Bundan en çok zararı FETÖ ve PKK gibi zavallı kullanışlı elemanlar görecek. O yüzden büyük korku yaşıyorlar. Binlerce kilometre uzaklarda yumruklar savruluyor, her kriz Türkiye'ye yarıyor, onları Ankara'ya muhtaç hale getiriyor. Yeter ki biz iç cepheyi sağlamlaştıralım. Büyük fırsatlar bizi bekliyor.