ARA verdiğimiz 7-8 gün içinde değişen bir şey olmadı. Olmayacak da... Gündem yine AKDENİZ... Beklentilerin aksine sular durulmayacak.
Koca bir düğüm AKDENİZ'de çözüleceği için, çözülmek zorunda olduğu için durulmayacak. Bu nedenle büyük bir satranç tahtası mavi suların göbeğinde. Herkes hamlesini yapıyor. Yapacak da... Türkiye de boş duracak değil ya...
Akdeniz ve bölgenin çok önemli olduğunu yıllardır yazıyorum.
Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Fransa gibi büyük oyunculara bakıldığında bile bu net olarak görülmekte. Üç büyük de İSTİHBARATLARININ BAŞINA TÜRKİYE'de görev yapmış isimleri getirdi. Gina Haspel, Richard Moore ve Bernard Emie...
İngiltere'nin eski Ankara Büyükelçisi Richard Moore MI6'in başına gitti. TÜRKÇE paylaşımları ve Beşiktaşlılığı ile öne çıkan MOORE Anadolu'yu karış karış bilen biri. Ve Kraliçe'nin sağ kolu şimdi... Peki sadece Moore mu? Elbette hayır!
CIA'in ilk kadın başkanı Gina Haspel ile Fransız istihbaratı DGSE'nin başındaki Bernard Emie'nin yolu da Türkiye'den geçti. ÜÇ ÖNEMLİ ismin de en büyük ortak özelliği TÜRKÇE konuşmaları... Ve üç isim de daha çok genç yaşlarda Türkiye'de bulundu. Kimi gezdi gördü, kimi geldi izledi, kimi de ilişkilerini yeşertti... Ama geldiler.
Yıllar sonra AKDENİZ bugün konuşulan kıvama gelmeden önce de üç ülke TÜRKÇE bilen ve Türkiye'yi tanıyan üç ismi İSTİHBARATIN BAŞINA getirdi. Tesadüf mü? Tabii ki değil.
Devam...
AKDENİZ'den gidelim yine...
Tarihler tam 11 EYLÜL'ü gösterirken AKDENİZ'de önemli bir adım atıldı. TCG Giresun fırkateyni ile İngiliz muhribi HMS Argyll Doğu Akdeniz'de ortak eğitim gerçekleştirdi. Türkiye- Yunanistan-Fransa arasındaki tansiyon tavan yapmışken verilen bu fotoğraf çok ama çok önemliydi. Anlamlıydı da...
Türkiye bundan birkaç gün önce de yani 6-10 Eylül arasında da şehit Yüzbaşı Cengiz Topel Akdeniz Fırtınası Tatbikatı'nı gerçekleştirmişti.
Şimdi hızlanalım...
Akdeniz'de neler oluyor? Soru bu! Açarak gidelim... Bundan sonra neler yaşanacak? Hangi ülke nasıl bir ittifak peşinde?
Peş peşe gelen diğer sorular da bunlar... Hiç kuşku yok ki bölgede ABD ve İngiltere'yi izlemeliyiz.
Binlerce kez "Washington ve Londra'yı bilmeden tek bir adım bile atamazsınız" diye yazdım. Anlamayanlar olduğunu biliyorum. Bazıları görevli olduğu için ANLAMAZDAN geliyor ama iki başkent dünyanın kaderini belirler. NET! Para da silah da güç de bu iki adresi mesken tuttu.
Çok uzun zamandır hem de.
Trump'ın gelmesiyle birlikte ilk kez çıplak gözle görülecek kadar ortaya çıkan İKİ YAPI AKDENİZ'de de karşı karşıya...
Bir güç Washington-Londra- Ankara ekseninin Akdeniz'de güç olmasını isterken, diğer güç Washington-çevrelenmiş Avrupa Birliği ile Akdeniz'i kendine bağlamak istiyor. İngiltere'yi ortak istemiyor yani... Aslında tüm hesapları, Türkiye'nin Libya'daki tarihi adımı ve etkisi bozdu.
Eğer Hafter başarılı bir şekilde planları uygulamayı başarsaydı Washington, çevrelenmiş AVRUPA ile Akdeniz'i paylaşacaktı. Ancak Türk ordusu, Libya askeri gücünü o kadar etkili yönetti ki büyük plan bir anda çöktü. Amerika Birleşik Devletleri'nin ALMANYA'yı KUZEY AKIM-2'de sıkıştırması da bu nedenle... Rus muhalif lider Alexei Navalny'nin sinir gazı 'Noviçok'la zehirlenmesi de aynı hesapla sahneye konulan bir oyun.
Neyse...
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, haftalardır Akdeniz krizinde sessizdi. Ne zaman Türkiye ile İngiltere'nin ortak adım atacağı Washington'a söylendi, Pompeo Akdeniz'e uçtu. TCG Giresun ile Kraliçe II. Elizabeth'in özel önem verdiği İngiliz muhribi HMS Argyll'in ortak tatbikatı Washington'u sarstı. Kraliçe'nin güvertesinde fotoğraf verdiği HMS Argyll çok özel bir gemiydi. Simgesel olarak da anlamı büyüktü... HMS Argyll'i inşa eden şirketin önemli iki ismi ONUR LİSTESİNDE vardı. Kraliçe tarafından CESARET
MADALYASI alan kişilerdi. HMS Argyll'in AKDENİZ'e inmesi ve TÜRK GEMİSİYLE yan yana gelmesi Washington'u çok rahatsız etti.
Londra-Ankara ortaklığı haliyle çok başkenti rahatsız ediyordu...
Ancak İngiltere'nin AKDENİZ'de çok sakin ama çok önemli bir güç olduğu da SIR değildi.
AKDENİZ'de sonuca odaklı büyük oyuncu'ydu...
Akdeniz'in geleceği, sadece ABD için değil, Avrupa Birliği, İngiltere-Türkiye'nin yanı sıra Rusya ve Çin için de hayati önemdeydi. Akdeniz bugün önem kazanmadı. Akdeniz yıllardır Washington'ın hep hedefinde olan bir bölgeydi. Ancak Akdeniz için hareketliliği gerektirecek bir durum yoktu. Ne zaman Çin, İpek Yolu'nu ilan etti, Akdeniz tekrar en önemli deniz haline geldi.
Akdeniz'deki petrol ve doğalgaz çok önemli. Ancak Akdeniz'in stratejik konumu Washington için daha geçerli.
Washington, Libya'da Hafter'i destekliyordu. Ancak Hafter kendi cumhuriyetini kurmaya karar verince işler değişti. Berlin'de Alman olan Hafter, Paris'te Fransız oldu. Eğer Washington isteseydi, Hafter hala Libya'da etkili olurdu. Washington desteğini çektiği anda Libya'da Hafter sıradanlaştı. Fransa ve Almanya'nın Hafter'e desteği de etkisiz kaldı.
Washington en büyük rakibin Avrupa ya da Rusya olmadığını çok iyi biliyor... Amerika Birleşik Devletleri, Türkiye ile İngiltere'nin Akdeniz'deki adımlarına karşılık verebilmek için Suriye'de hazırlıklara başladı.
Çünkü Suriye, hala Amerikan toprağı. Siz Rusya'nın orada var olduğuna kanmayın. Rusya, ABD'nin izin verdiği bölgelerde sesini yükseltebilir. Bunu Esad da Putin de biliyor. Önümüzdeki haftalarda Suriye'de önemli gelişmeler yaşanacak. Ankara ile Moskova'nın tekrar karşı karşıya gelebileceği bir dönem de planların içinde var!
Washington, hangi ülkenin hangi başkentle nasıl sorun yaşayacağını en iyi bilen kara parçasıdır. Suriye, hem Türkiye hem de Rusya için çok önemli.
Dolayısıyla, orada yaşanacak bir gerilim Ankara ile Moskova'nın tansiyonu arttırır. Geçen hafta Irak'tan ayrılan özel Amerikan birlikleri gizlice Suriye'ye geçti.
Neden Suriye? Bunu anlamak için biraz daha zaman gerekiyor.
Ancak bu olağandışı bir adımdı.
Hatta Trump bile bu askeri geçişi sonradan öğrendi. Ancak Pompeo'nun bilgisi vardı.
Akdeniz'in her tarafı çok daha ısınacak. Görünen bu.
Türkiye'nin AKDENİZ'deki ağırlığını azaltmak için, dikkatini dağıtmak için herkes elinden geleni yapmakta. Türkiye de bunu iyi bilmekte. AKDENİZ'in sahip olduğu zenginlikten çok ENERJİ trafiğindeki, İPEK YOLU'ndaki önemi çok daha değerli...
AFRİKA-AVRUPA-ASYA bu denizle birbirine bağlanmakta.
Bilek güreşi sanıldığından çok daha büyük. Satranç normal zekaların anlayacağından çok daha ötede... Olaylara böyle bakın... İçerideki muhalefete de bu çerçeveden yaklaşın. Tamamına yakını AVRUPA'ya odaklı, AB ile ABD'nin yol arkadaşlığı yapacağı formata yakın. Kavga da bu zaten... Daha yeni başladı.
Tansiyon artacak...