Adım adım finale

Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Eklenme Tarihi 8 Ocak 2025

BUGÜNDEN biraz geriye dönüp baktığınızda, Amerikaİngiltere ortaklığına büyük katkı veren TÜRKİYE'nin gidişatı değiştirdiğini görmek mümkün. Gelinen noktada Suriye'nin nasıl bir yapıya kavuşacağı, SDG'nin silah bırakıp bırakmayacağı, tüm yapıların yönetimde yer alıp almayacağı gibi sorular cevap bekliyor...
Bunlarla pek ilgilenmiyorum. Gazeteler TV'ler, doğal olarak HTŞ lideri Colani'yi yani Ahmed el Şara'yı da SDG'nin başındaki Mazlum Abdi'yi de öne çıkarsa konu bunların tamamen dışında.
Erişemeyeceği bir yerde...

Türkiye bölgenin büyük gücü olması nedeniyle gelişmelerin tam ortasında olsa da, MERKEZİ temsil etse de HTŞ'nin yani ESAD'ı deviren Colani'nin yeni adıyla Ahmed el Şara'nın İNGİLİZLER'e, YPG'nin de Amerikalılar'a yakın olduğunu, durduğunu söylemek sanırım abartılı olmaz...
OSMANLI'yı yıkan güçler olarak bölgede o zaman İngiltere-Fransa öne çıkıyordu. SYKES-PİCOT ile... Şimdi ise FRANSA'nın yerine Amerika geliyordu.

İNGİLTERE yine alandaydı. Tabii Türkiye şimdi çok güçlü ve etkiliydi.
Manzara kabaca böyleydi.
HTŞ hızlı bir şekilde yürüyüşe geçip HALEP'ten ŞAM'a kadar ilerleyince bölgedeki tüm dinamikler, temelinden sarsılıyordu.
Sadece BAAS ya da ESAD değil Rusya da İRAN da büyük kaybeden olarak yerini alıyordu.
HTŞ ve COLANİ, İDLİP'ten ŞAM'a doğru hareket etmeye başladığı an RUS İSTİHBARATI bunu öğreniyor ve güç kullanamayacağı için çözüm arıyordu. UKRAYNA bellerini büktüğü için HTŞ'nin durdurulması gerektiğini düşünüyorlardı.
Bunun için yapacakları tek hamle vardı! O DA MAZLUM ABDİ'yi arayıp yardım istemek, stratejik işbirliği önermek. Bunu aynen yaptılar. Fakat ABDİ-YPG/SDG bu teklife olumlu cevap vermedi.
ESAD'ın düşmesini izledi.
Bu PUTİN'in yenilmesi, İran'ın bölgedeki tüm iddialarının silinmesi demekti.

Mazlum Abdi, RUSYA'nın teklifine "HAYIR" diyor, AMERİKA-İNGİLTERE ortaklığına aykırı davranmıyor, aynı zamanda COLANİ ile yani Ahmed el Şara ile temas kuruyor ve "FIRAT'ın DOĞUSU'na geçmeyin" ricasında bulunuyordu. O an HTŞ ile SDG arasında Fırat Nehri'nin sınır olması konusunda anlaşmaya varılıyordu. Abdi o tarafa, ŞARA da bu tarafa geçmeyecek güçlerini sevk etmeyecekti...
İSMİ ÖNE ÇIKAN
ŞARA ile ABDİ birbirlerini yeni tanıyor da değillerdi...
Obama döneminde EĞİTDONAT hadisesi karmaşık hale geliyor ve bir süre her devlet kendi yolunda ilerliyordu. Etki ettikleri güç odakları da...
Bu iklimde 2012'den bu yana ŞARA ile ABDİ, temas halindeydi. ŞARA, COLANİ kimliğiyle NUSRA adına mücadele ederken iki güç birbiriyle karşı karşıya geliyordu!
Kobani'de, Serekaniye'de, Afrin'de çatışmalar yaşanıyordu. Ortak düşman sahne alınca da zamanla bu "BİRBİRLERİNE YOL
VERME" hikayesine dönüşüyordu. El ŞARA, HTŞ ile HALEP'e girdiğinde SDG'ye "Merak etmeyin Kürtler'e bir zarar verecek değiliz" mesajı yolluyordu.

SDG, PUTİN'i kırıyor HTŞ'nin karşısına çıkmıyor ŞARA da KÜRTLER'i üzecek hamlelerden uzak duruyordu.
Esad devriliyor, arkasındaki İRAN da RUSYA da bölgeden atılıyordu. Sıra SURİYE'nin ve bölgenin alacağı son şekle geliyordu. İngiliz medyası, HTŞ'ye yakınlığını hiç gizlemiyor yolunu açıyordu. Ortadaydı bu...
ŞARA takım elbiselerle sahne alınca, Amerika da Yakın Doğu İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Barbara Leaf, Rehine İşlerinden Sorumlu Özel Başkanlık temsilcisi Roger D. Carstens ve Suriye eski özel temsilcisi Daniel Rubinstein'i ŞAM'a yolluyordu. Suriye'ye uygulanan yaptırımlar ve başlarına konan 10 milyon dolarlık ödül kalkıyordu. Haliyle...
LEAF, Şara'ya "ABDİ İLE GÖRÜŞ" diyordu. O da gerçekleşiyordu.
Suriye'nin geçiş hükümetinde Dışişleri Bakanlığı'nı üstlenen Esad Hasan eş Şibani, ilk ziyaretini SUUDİ ARABİSTAN'a ikincisini ise KATAR'a yapıyordu.

Aslında Amerika İngiltere ittifakını dışarıda atılan adımlarda da görüyorduk.
Siyaseti inşa edenler ile parayı verecek olanlar, zamanla net olarak anlaşılıyordu...
Bu arada MAZLUM ABDİ önemli açıklamalar yapıyordu...

Reuters'a konuşan ABDİ, "Suriye'de artık farklı bir durum var, siyasi aşamaya geçtik. Suriyeliler kendi problemlerini kendileri çözmek, yeni bir yönetim kurmak mecburiyetinde" dedi. Ayrıca Abdi, "Biz de, Türkiye'ye ait güçler ve bağlantılı güçler ile aramızda ateşkes sağladıktan sonra, bu sürece dahil olmaya hazırlanıyoruz... Suriye'de yeni gelişmeler olduğu için savaşta bize yardımcı olan savaşçıların kendi yerlerine alınları açık şekilde geri dönmelerinin vakti geldi" diyerek noktayı koydu.
SDG/YPG'de bir seleksiyon yapılacak ve KANDİL ile bağı olanlar PKK ile bağı olanlar tasfiye edilecekti. ÖCALAN'ın sahneye itilmesi de bu döneme denk gelmekteydi...
Türkiye, bölgede KÜRESEL denkleme büyük katkı sunduğu için gelişmeleri kontrol etmek ve çıkarları doğrultusunda final yapılmasını istiyordu. Doğal olarak...
Haklı olarak...

İran ya da Rusya'nın perde gerisinden de olsa YPG/SDG/PKK'yı ayakta tutma şansı yoktu.
İngiltere ve Amerika'nın Türkiye'ye ne kadar destek olacaklarını, yolunu açacaklarını görme zamanı gelmişti... "TÜRKİYE'SİZ OLMAZDI" bunu en iyi onlar bilirlerdi. Bunu ne kadar göstereceklerini şimdi anlayacaktık...
İzleyelim...