Aralarındaki mücadeleyi çok yazdım! PENTAGON ile AIPAC...
Bunlar arasındaki savaş KÖRFEZ ve ORTADOĞU'da tekrar kızışmış durumda. Özellikle Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Türkiye konusunda atılan adımların merkezinde 2 Yahudi işadamı çıktı. Daha önce bu isimlere kısaca değinmiştim. Bu iki isim yani Elliott Broidy ve Lübnanlı-Amerikalı işadamı George Nader, Körfez'i AIPAC'e bağlamak istiyordu. 2016 Mart ayından itibaren Trump, başkanlık kampanyasını devam ettirirken damadı Jared Kushner ile sürekli toplantılar yapan Elliott Broidy ve George Nader, BAE, Katar ve Türkiye'nin önemine vurgu yapıyordu.
Yani planların devreye girmesi için ilk adım atılıyordu diye de yazabiliriz...
AIPAC'in bölgede etkin olması için İsrail'in güç kazanması önemliydi. TEMEL KURAL BUYDU! Bunun için de başta TÜRKİYE olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'ın itibarsızlaştırılması gerekmekteydi! 8 Kasım 2016'daki Başkanlık seçiminden çok önceleri başlatılan plan, Trump'ın Beyaz Saray'a gitmesiyle yeni bir boyut kazandı.
Elliott Broidy ve George Nader, BAE'nin Pentagon'la yürüdüğü ve hatta Trump'ı bile tehdit edebilecek güce ulaştığını gördü. İşin içinde bir terslik vardı. Broidy de Nader de Birleşik Arap Emirlikleri'nde çok güçlüydü.
Bazı noktalarda EMİR LER 'den daha önde dururlardı! Ancak silahları yoktu ve kaybetmeye başlamışlardı. Görülüyordu, görüyorlardı... Trump, damadı Kushner'in çalışmasıyla Katar ablukasını başlattı.
Bu adım, Katar'la birlikte Türkiye'yi sıkıntıya sokacak adımların ilkiydi.
Derin bir çalışma yapmaya gerek kalmadan Katar'daki ablukayla birlikte Türkiye'de ekonominin üzerine bir baskı oluşmaya başladı.
Zaten plan da buydu. Katar ile Türkiye'nin manevi konularda buluşmasının engellenmesi zordu. Ancak maddi yönden yapılacak baskılar bunu engelleyebilirdi ve öyle de oldu.
Elliott Broidy ve George Nader, çok fazla yatırımlarının olduğu Birleşik Arap Emirlikleri'nde kaybederken, Katar'da kazanıyordu. Hatta Türkiye'de de kazanıyorlardı.
İbre yukarı doğruydu!
Trump'ın kabinesinde bu duruma bir itiraz vardı. AIPAC'le hep yakın olan ancak son dönemde karşı karşıya gelen Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, Katar ve Türkiye operasyonlarına karşı çıkıyordu.
Yapılanları anlamakta ve anlatmakta zorluk çekiyordu. İnanmıyordu. Saçma buluyordu...
Dışişleri Bakanı Tillerson'ın ablukadan birkaç gün sonra "Bu çok ağır yaptırım. Ambargo hemen hafifletilmeli" diye başlayan ve gün aşırı Katar lehine açıklamalarını hatırlayın.
Tillerson bu açıklamaları yaparken, Broidy ve Nader'in çatışma çatışma içinde olduğu BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed'den telefon aldı.
Birkaç gün sonra da Washington'a giden Zayed, Tillerson'ın görevden alınmasını istedi.
Birkaç gün sonra Tillerson'ın ipinin çekildiği açıklandı. Mart sonunda da Tillerson görevi bırakmak zorunda kaldı.
Tillerson, Katar ablukasına karşı çıkarken Türkiye ile ortaklığa inanan biriydi. Hatta birçok toplantıda Türkiye'nin taleplerinin değerlendirilmesi yönünde fikir belirtiyordu.
Türkiye ile yapılacak ortaklığın, ABD'yi bölgede rakipsiz büyük bir güç yapacağını söylüyordu.
Aslında bütün bunlar Tillerson'ın, siyasi hayatını bitiriyordu.
Öyle de oluyordu. Sessiz ve sedasız ayrılıyordu.
Elliott Broidy ve George Nader, şimdi Avrupa Birliği'ni hedef seçti.
Avrupa ülkelerinde bazı liderlerin değiştirilmesini talep ediyorlar.
Bu konuda adımların atılması için de Trump'a büyük baskı yapıyorlar!
McDermott International, Ortadoğu, Hazar Denizi ve Pasifik'te büyük bir güçtür.
Bu güç kısa bir süre önce Katar'la anlaşma yaptı.
McDermott International, Pentagon'a yakındır. Elliott Broidy ve George Nader, Katar'da büyük sıkıntı yaşamaya başladı.
ABD ile yapılan anlaşmanın, Pentagon üzerinden gitmesi AIPAC için sıkıntılara yol açıyor. McDermott International Başkanı Gary P. Luquette, Pentagon adına Katar'da anlaşmalar yapılan masadaki en önemli oyuncu!
Elliott Broidy ve George Nader, Rusya'nın da Katar'da olmasını istiyordu. Ancak burada bir sıkıntı patlak verdi. İşin ucunda yine PENTAGON vardı.
Pentagon, Robert Mueller'e Elliott Broidy ve George Nader hakkında soruşturma açmasını istedi. Mueller de dosyayı tamamladı. Mart ayında da Mueller iki işadamıyla ilgili bir soruşturma açtı. Önümüzdeki günlerde Amerikan kamuoyu Broidy ve Nader'e kilitlenecek. Hazırlıklar büyük bir hızla bitirildi çünkü...
Amerika Birleşik Devletleri'nin yeni ORTAĞI Britanya da, Elliott Broidy ve George Nader hakkında yeni bir süreç başlatabilir. İki işadamının İngiltere'deki bazı iş toplantıları, güvenlik gerekçesiyle iptal edildi.
Uzaktan bakınca ROMAN ABRAMOVICH'in uğradığı saldırının bir benzeri ile karşı karşıya kalacaklar gibi...
Abramovich'in sorunu hala sürmekte.
Britanya şu an için geri adım atmış da değil.
Broidy ve Nader, AIPAC'in gücünü en ciddi kullanan işadamları olarak bilinir. 5 kıtada da iş yaparlar.
Eğer Körfez ülkelerinde istediklerini elde ederlerse, Kıbrıs'ın tek sahibi olmak için adımlar atılacak.
Çünkü Körfez ülkelerinin değeri, Kıbrıs'la birlikte daha da artacak.
Broidy ve Nader'in çizdiği 5 yıllık planda, Las Vegas'tan sonra dünyanın en büyük kumarhane merkezinin Kuzey Kıbrıs ve Güney Kıbrıs arasında inşa edilmesi planlandı.
Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'nın kumar merkezi olacak Kıbrıs, enerjiye yakınlığının dışında trilyon dolarlık bir sektörün ev sahibi olacak. 14 trilyon dolarlık ABD ekonomisinin 1.5 katına yakın yani 20 trilyon dolarlık kayıt dışı bir ekonomi var.
KAFALARINDA...
Plana göre bu paranın 3 trilyon doları Kıbrıs üzerinden yasallaşacak.
Aslında en büyük planlardan biri kara paranın aklanma merkezinin rotasıydı.
Kıbrıs bu konuda son nokta. En azından AIPAC, bu kararı almış ve adımlarını ona göre şekillendirmeye başladı.
Sadece Casino olarak düşünülmemesi gerekiyor. Bahisler de Kıbrıs'ı merkez olarak kabul edecek.
Şovlar da eğlence merkezi Las Vegas'ın bir kopyası olacak. ABD'nin 7 eyaletinden direk Kıbrıs uçuşları için hazırlıklar yapılıyor.
Pentagon da Kıbrıs'ı askeri ve enerji üssü olarak görüyor. Pentagon da Körfez'i tamamen kendine bağlayabilirse Kıbrıs'ı enerji üssü olarak öne çıkarmayı düşünüyor.
Tabii trilyon dolarlık bir ekonomi, Pentagon'un da iştahını kabartabilir.
Şu an için Pentagon'un bu konuda attığı bir adıma rastlamadık henüz.
Pentagon zaten hesap yaptığı bölgede bu kadar DOLAR'a sırtını dönmez!
Aralarında bir orta yol bulabilirler.
Arayacaklardır. Bu da KIBRIS ve Türkiye'yi iyice hedefe koyacaktır...
Elbette bizimle buralarda başa çıkamayacaklarını bilirler.
Ama bizlerin de bu planlara sırtını dönmemesi gerekmekte.
24 Haziran'a gidilirken neyi oylayacağımız da bilinmeli...
Dünyanın merkezi ve düğümün çözüleceği yer Türkiye'nin tam merkezinde olduğu coğrafya.
ADAMLAR KENDİ ARALARINDA KAVGA ETSELER BİLE ANLAŞIP GELİYORLAR.
BİZ NE YAPACAĞIZ PEKİ ? SUSUP OTURACAĞIZ MI? SESSİZCE BEKLEYECEĞİZ Mİ? KAYBETMEK
İÇİN GERİ Mİ ÇEKİLECEĞİZ?
Elbette hayır.
Kendi önemimizi keşfedelim artık.
Ülkeye de geleceğe de sahip çıkalım...
UNUTMAYIN!
İçerideki ayrışma bu adamların ekmeğine yağ sürmekten başka işe yaramaz...
Bunca zenginliğin olduğu topraklarda kaybedersek bir daha hiç kazanamayız.
10 bin kilometre uzaktan gelip kazanacaklar, biz kaybedeceğiz!
YOK ÖYLE BİR ŞEY .
Hiç de olmayacak...