Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 7 Mayıs 2019

Tersinden bakın

HERKESİN gözü kulağı Yüksek Seçim Kurulu'nun vereceği kararda. Sadece içeride değil dışarıda da çok sayıda güç odağı sonucu beklemekte.
İmamoğlu ile devam mı edilecek yoksa seçim yenilenecek mi? Bu sorunun cevabını öğreneceğiz.
Ama gelin isterseniz biraz daha derine inerek oluşturulan ROTA üzerinden gidelim.
Son tahlilde ROTA herkesi içine alacak bir çekim gücüne sahip. Bir ismin hangi partiden seçildiği ya da seçileceğinden çok hangi YÖN'e gideceğidir önemli olan...
Üst rütbeli askerleri dikkatlice takip ederseniz ORDU'nun içinde iki gruptan söz ettiklerini görürsünüz. ABD-NATO-BATI yanlıları ile AVRASYACILAR...
Son yıllardaki davalara, soruşturmalara dosyalara bir bakın!
Geri çekilip uzaktan odaklanın.
Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk gibi pekçok eylemin arkasında ABD-NATO ittifakının oyuncuları vardı! Tasfiye edilmek istenenler de hep AVRASYACI oluşumdu! Mesela Cem Gürdeniz YAZ-BOZ'da "İlk savaş gemimiz 2000 yılında Çin'e gitti" diyordu!
Türkiye'nin gündeminde İPEK YOLU yokken asker oralara gemi yolluyordu! Sonraları Abdullah Bey Cumhurbaşkanı olarak Çin'e gidiyor "Türkiye ile Çin, tarihi kardeşliği canlandıracak" diyordu.
ABD buna sert çıkıyor ve "OLAMAZ" diye UYGUR TÜRKLERİ'ni ÇİN DEVLETİ'nin önüne atıyordu!
Çin'i alternatif olarak düşünen askerler de Ergenekon'dan başlayan rüzgarla içeri alınıyordu.
Yani BU YAKINLAŞMAYA İTİRAZ EDEN MERKEZ Amerika Birleşik Devletleri'ydi!
Zaman akıyor, Türkiye yine ÇİN KARTINI kullanmak istiyor, HAVA SAVUNMA SİSTEMİNİ ortak olarak üretme yoluna gidiyordu! Niyeti buydu! Bir anda Güneydoğu karışıyor, KOBANİ olayları patlıyordu. Vazgeçiliyordu.
Şimdi ise Rusya ile S-400 yakınlaşması içindeyiz...
Peki ne olacak? Galiba bu sorunun cevabı pek bilinmiyor.
Gelin birlikte kafa yoralım...
Önce asıl oyuncuya bakalım...
Henry Kissinger! ABD'nin DERİN GIRTLAĞI Kissinger, BAŞKAN Trump'ın akıl hocası.
Seçilmeden önce de sonra da defalarca bir araya geldiler. Çeşitli yerlerde! Ancak Kissinger'ın Rusya Devlet Başkanı Putin üzerinde de büyük etkisi buluyordu! O da çok saygı duyardı. Hatta son dönemde gittiğinde 90 yaşını aşmasına rağmen 10 gün kadar MOSKOVA'da kaldı.
O görüşmelerden sonra YENİ DENGE trafiği iyice hızlandı. Kilit isim Henry Kissinger'dı! Biz bizi ilgilendiren taraftan gidelim...
Rus savaş uçağı düşürülüyor, Rus Büyükelçi suikasta kurban gidiyor, gerilim tırmanıyordu!
Türkiye ile Rusya resmen tansiyonu yüksek bir havada yolculuk ediyorlardı. Yakınlaşma PAHALI bir şey olurdu! Çin ile denemiş ve canımızı yakmışlardı! Ankara haklı olarak arka kapı diplomasisi ile yürüyordu. Bir anda aradaki buzlar eridi ve Moskova ile Ankara hızla birbirine gelmeye, akmaya başladı.
15 Temmuz'dan sonra ise bu çok hızlandı... AK PARTİ-MHP ittifakı sokakta kuruldu, kurumsal hale dönüştürüldü. Organik bir birliktelik olarak karşımızda duran tablo buydu! SAVUNMA İTTİFAKI gibi... Saldıranlar belliydi. Ankara, ABD-NATOBATI eksenine karşı yumruklarını sıkıyordu. Haliyle de ikinci seçenek olarak AVRASYA'yı düşünüyordu.
İran'ı da yanına alan Ankara- Moskova BATI'ya karşı yeni bir oyun kuruyordu! 15 Temmuz öncesi hayal edilemeyen oluyordu aslında... Tabii bu arada aynı isim, yani usta oyuncu Kissinger, Çin'i de ziyaret ediyordu... Kissinger'in ziyaretlerinden sonra Türkiye- Rusya omuz omuza bir hal alıyor, ABD ise Rusya'yı "TRUMP'IN İLİŞKİLERİ ÜZERİNDEN" tartışıyordu. Felix Sater bu anlamda önemli oyunculardandı. Mueller DOSYASI için Moskova'da Sater ile DERİN ABD de bir araya geldi! Çünkü Trump ile Sater'in, Kushner ile Sater'in yakınlığı, ortaklığı vardı! Sater, IVANKA Trump'ı OLİGARKLARIN EŞLERİYLE DE BİR ARAYA GETİRİYORDU...
Ancak ABD bu dosya konusunda uzlaştı, konuyu kapattı... En azından şimdilik!
Rusya'ya-Putin'e sıcak bakan TRUMP, Çin ile ticari savaşta geri adım atmıyordu!
DERİN ABD'de böyle düşünen çok isim vardı. VERGİ silahını çekmekle kalmıyor ÇİN'in girdiği yerler SRİ LANKA gibi PATLATILIYORDU! DEAŞ da bu nedenle yeni görev alanlarına yollanıyordu. Bağdadi de 5 yıl sonra canlandırılıyordu! Bunlar olurken Türkiye Suudlar ile Birleşik Arap Emirlikler'iyle Mısır ile ters istikamette yer alıyordu! Aradaki sürtüşme her yerden görünür bir hal almıştı. Türkiye, İran üzerinden RUSYA ile yan yana geliyordu!
S-400 krizi ise aşılamıyordu! ABD neden PATRIOTLARI VEREREK BU İŞİ ÇÖZMÜYORDU!
Bilmiyoruz! Türkiye gibi stratejik bir ülkenin neden Rusya gibi bir devle bir araya gelmesinin önünü açıyordu bilmiyoruz! Ancak Türkiye hızla AVRASYA'da yer alıyordu!
Zaten askerimizin başına çuval geçirildiğinden bu yana gerilen ilişkiler aslında şimdilerde sonuç veriyordu!
Neyse... Daha fazla uzatmaya gerek yok. Detay çok çünkü...
1945'ten sonra KOMÜNİZM ile savaşan Türkiye şimdi rejimini değiştiren Rusya ile... Son durum bu! Arada bir de İRAN var!
Aklıma takılan şu! ABD'de büyük bir güç, yani DERİN ABD, ÇİN'i birinci derecede rakip görmekte. Çin'in LONDRA ile olan bağını aktarmaya gerek de yok. DEMİRYOLU ile iki ülke birbirine bağlandı bile... Akıl olarak LONDRA hep üstte!
Trump'a Rus yakınlığını neden göstererek saldıranlar var mı?
VAR! Türkiye ile Rusya'nın arasına açmaya çalışanlar var mı? VAR!
Buralarda dolaşan Kissinger var mı? VAR! Acaba ABD bizimle bilerek, isteyerek KAVGA edip bizi Rusya'ya itiyor olabilir mi?
ÇİN'in yürüyüşünü kesmek için AVRASYA'RUSYA ve Türkiye'ye veriyor olabilir mi?
Petrolün kontrolünü ele almanın dışında coğrafi olarak da ÇİN'i çevrelemek niyetinde olabilir mi?
Moskova'yı petrol fiyatıyla bizi de ekonomik sarsıntıyla ve aşağıda kurduğu YPG ORDUSUYLA disipline etmek istiyor olabilir mi? Unutmayın bu adamların 1945'te kurdukları oyunu hala anlamayan çok insan var! Bu nedenle içerisi önem kazanmakta!
Bütün partiler MİLLİYETÇİ KİMLİĞİ KULLANARAK AVRASYA eksenine oynayacak!
Aynı gerekçeyle CHP'nin lideri Kemal Kılıçdaroğlu tasfiye edilecek. AVRASYA ufkuna yakın bir isim getirilecek. Belki bu İmamoğlu... Bilemem! Bütün bunlara itiraz gelirse ÇİNLONDRA ekseninden gelecek.
Ekonomik olarak belki... İsimlere girmek istemiyorum ama PARTİ KURMA HAZIRLIKLARI YAPAN İSİMLER EĞER BUNU BAŞARIRSA ve SAHNE ALIRLARSA LONDRA BUNA İTİRAZ EDİYOR DEMEKTİR!
Bir de bütün bunların üzerine NATO GENEL SEKRETERİ'nin "TÜRKİYE S-400 alabilir. Bu en doğal savunma hakkıdır" sözlerini ekleyin... "KURURSA SULA, UZARSA BUDA" felsefesi ile Türkiye'ye yaklaşan bir ABD aklı olabilir mi? Bunun üzerinde düşünmek gerekir...
Belki hiç böyle bir şey yok! ABD ile Türkiye kavga ediyor! ABD akıl tutulması yaşıyor ve Türkiye gibi bir ülkenin elinden kaymasına göz yumuyor!
Bilemem! Ama yine de düşünelim derim...

NOT: Son günlerde çok dillendirilen IMF meselesine de bu pencereden bakalım.
S-400'ü Rusya'dan alan bir Türkiye'ye neden kredi verilsin?