FUTBOL Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun TRT'deki programını izledim. Efendi duruşuna baktım, sorulara verdiği cevaplardaki dürüstlük tam kıvamındaydı. "Haklı olunca adam adabı da böyle oluyor" dedim.
***
Sayın Hacıosmanoğlu'nu yıllardır tanırım, hiçbir mevsimde gururu da değişmedi, haksızlıklara karşı duruşu da. Yüreği kaptan olan birinin hayat denizinde meselelere derinden bakmayı babasından öğrendiği muhakkak. Oturduğu koltuğun onurunu korumak için gösterdiği özenden de zerre kadar şüphem yok, çocuklarına şerefli bir isim bırakma amacından da.
***
Türk futbolunun "derin devleti" haline gelenlerin yıllardır nasıl beslendiklerini biliyoruz. El sıkmayı bile beceremeyen yöneticilik futbola egemen oldukça, görevini layıkıyla yapmak isteyen insanların işinin ne kadar zor olduğunu da görüyoruz.
Bu ülkede başarısız sonuçların vebali ya hakemlere ya da federasyona yüklenir.
Çünkü sistem onları haksız kazanca alıştırmıştır.
Vatandaş 20 liralık zeytin alabilmek için semt pazarına bile çıkamaz olmuştur, bunların milyonca dolar borçları vardır çıtları çıkmaz. Borç afişlerinin altında "borçlarımız vatandaşlar tarafından ödenecektir" ibaresi yazılıdır.
Rakip takımın sahada alenen hakkı yenir, adres şaşırtmaca filminde tahrik ve haksız saldırı mekanizması tıkır tıkır işler. Aynaya bakmayanlar çıkarlarına bakar.
***
Bu ülkenin gerçek sorunu yıllardır sistemden nemalanan kulüp başkanları ve mızıkçı teknik adamlardır. Çamur adam şenliklerinde görüyoruz ki her musluktan içilecek su akmaz, çeşmeler altın kaplama olsa da!
Hacıosmanoğlu'nun düşüncelerine gösterdiği sadakat ve ortaya koyduğu karakterden zerre kadar şüphem yoksa, böyle bir adamın bardağından suyunu da içerim çayını da!
