15 Temmuz FETÖ darbe girişiminde Akıncılar Üssü'nde yakalanan TSK imamı Adil Öksüz'ü evinde saklayan ve yurtdışına kaçıran Cihat Yıldız geçtiğimiz hafta yakalandı.
Adil Öksüz'ün yurtdışına kaçmasında aracılık eden 4 isim geçtiğimiz yıllarda yakalanmıştı. Cihat Yıldız ise 8 yıldır aranıyordu.
Peki örgütün en zayıf halkaları bile yurtdışına kaçırılırken Cihat Yıldız gibi çok kritik bir isim neden yurtdışına firar etmedi?
Bu soruyu bir dönem Gülen Vakfı'nda müdürlük yapan ve 10 yıldır örgütü deşifre açıklamalarda bulunan Ümit Akdemir'e sordum.
Kafama takılan tüm soruların cevabı FETÖ'nün güncel yapılanmasın çıkıyordu.
Ümit Akdemir'in verdiği bilgilere göre Cihat Yıldız, FETÖ elebaşı adına örgütü yöneten Mustafa Özcan'ın İstanbul'daki sağ kolu. Özcan'ın talimatıyla İstanbul'daki güncel yapılanmayı organize etmesi için yurtdışına firar etmesine izin verilmemiş.
Cihat Yıldız da bu talimata uyarak örgütün Türkiye ayağındaki çözülmeyi durdurmak için bir dizi faaliyet yürütmüş.
"Menfi Hizmet" adı altında yeni bir yapılanmaya giden FETÖ, Mustafa Özcan'ın talimatıyla kirli planlar peşinde. Sosyal medya üzerinden kara propaganda bu kirli planların başında geliyor. Ayrıca bürokrasinin çeşitli kademelerinde yeralan uyuyan hücrelerin de zaman zaman hareketlendirilmesi bu planın bir parçası.
Bunun için deşifre olmamış FETÖ'cüler kullanılıyor. FETÖ lideri Gülen'in yeğeni Ebu Seleme Gülen de son günlerde bu iddiaları doğrulayan bazı ifşaatlarda bulunuyor.
Ümit Akdemir'in açıklamaları bunlarla sınırlı değil.
FETÖ'nün 9 kişilik sözde istişare heyetinin başında Mustafa Özcan bulunuyor. Ekrem Dumanlı da heyetin içerisinde. Bu heyet Fetullah Gülen'e bunak muamelesi yapıyor.
Yani örgütte ön plana çıkan tek isim var: Mustafa Özcan.
Örgüt, yeni yapılanmada sözde eğitim faaliyetlerini de büyük ölçüde askıya almış durumda.
FETÖ üyeleri de güncel yapılanma içerisinde ticari faaliyetlere yönlendiriliyor.
Mahrem imamlar üzerinden ticari işletmeler kuruluyor. Patronlar Fetullah'ın ilk halkasındaki isimlerden oluşuyor.
KHK'lılar, firariler ve sıradan örgüt üyeleri ise bu şirketlerde çalışan durumunda. İşadamı da olsalar maddi birikimleri elinden alınarak örgüte bağlı bir işçiye dönüştürülüyor.
Durum böyle olunca elbette Avrupa'da ve ABD'de çözülmeler oluyor. Bu çözülmeleri önlemek için FETÖ elebaşının sık sık başvurduğu "Altın Nesil" masallarına yenileri ekleniyor.
Bu masallara itiraz eden Ankaralılar denilen bir grup var. Birçoğu Bilkent mezunu bu FETÖ üyeleri, Mustafa Özcan ve ekibine ABD'nin çeşitli bölgelerinden seslerini duyurmaya çalışıyor. Sosyal medyadan yaptıkları yayınlarda cılız da olsa tepkilerini dile getiriyorlar.
Peki FETÖ elebaşı Gülen öldükten sonra ne olacak?
Bu soruyu Ümit Akdemir'e sordum.
"Örgütün büyük bir bölümü Mustafa Özcan'ın peşinden gider. Çözülme mutlaka olur ama boyutlarını tahmin etmek güç" dedi ve ekledi: Çürüme başladı çöküş de çok yakındır.
Tarih boyunca FETÖ'den daha güçlü olan ve devleti ele geçirmeye çalışan birçok sapkın tarikat geldi geçti. Sadece islam coğrafyasında değil Batı'da da hala bunun birçok örneğine şahit oluyoruz. Hepsi başarısız oldu ve tarihin çöplüğüne yuvarlandı.
Fetullahçı Terör Örgütü'ne 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önderliğinde tarihi bir darbe vuruldu. Bu tarihten itibaren diğerleri gibi FETÖ için de çöküş süreci başladı.
İstedikleri kadar çırpınsınlar düştükleri bu bataklıkta boğulacaklar. Biz de bunu yaşayıp göreceğiz.