21 Ağustos'ta Diyarbakır Tavşantepe Köyü'nde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın minik bedeni 8 Eylül sabahı evinin 1 kilometre yakınında Eğertutmaz Deresi kenarında bulundu.
Peki 16 Eylül itibariyle hangi noktadayız? Bu soruyu Diyarbakır'daki meslektaşlara ve bazı haber kaynaklarına sordum.
Narin'in kaybolduğu gün ölüm sessizliğine bürünen Tavşantepe Köyü, savcılık kayıtlara göre aslında çok da sessiz değilmiş.
Narin'in arama çalışmaları sürerken önce köyde yangın çıkarıldı. Ardından köyün dış aydınlatmaları bir anda kesildi.
Yalan ifadeler vererek soruşturmanın yönünü sürekli farklı yönlere çekmeye çalıştılar. 2 kişi evleri dolaşarak "Sakın gerçekleri anlatmayın" telkininde bulundu.
Dahası da var...
"Patates hat" denilen tek kullanımlık hatlardan 50'den fazla sahte ihbar da bulunuldu. Tüm bu ihbarlarla Jandarmayı suç mahalinden uzaklaştırıldı ve Narin'in bulunması geciktirildi.
Narin'in terlikleri komşu köy girişine ve Suriyeli sığınmacıların yaşadığı mahallenin yakınlarına bırakıldı. Bilinçli yapılan tüm bu hamleler arama ekiplerine büyük zaman kaybettirdi.
"Narin'in cenazesi bulundu şu anda hastanede, başkasının ismi ile morga getirildi" haberi yayarak tüm ekipleri hastaneye topladılar.
Bu süre içerisinde tahmin edeceğiniz gibi aile meclisi de sürekli toplantı halinde.
Ailenin ve köylülerin neler söyleyeceği, nasıl ifade vereceği bu toplantılarda karar verildi. Narin'in babası Arif Güran da aile meclisinin kararlarına boyun eğmek zorunda kaldı.
Şimdi gelelim yazımızın başlığına. Narin soruşturmasında 3 senaryo üzerinde duruluyor
SENARYO 1
Narin, ağabeyi Enes Güran'ı görmemesi gereken bir durumuna şahit oldu. Enes'in hangi durumda görüldüğünün bir anlamı yok. Detayına girmek istemiyorum.
Enes, kardeşi Narin'i boğarak ortadan kaldırmaya çalıştı. Bu duruma anne Yüksel Güran ve yenge Hediye Güran da şahit oldu.
Anne Enes'in kolunu ısırarak durdurmaya çalıştı. Yenge Hediye Güran da Enes'e arkadan saldırarak tırnaklarını sırtına geçirdi. Ancak Narin'in boğulmasını engelleyemediler.
Gürültüye gelen amca Salim Güran koşarak olay yerine geldi. Herkesi sakinleştirmeye çalıştı. Hemen en yakın sırdaşı Nevzat Bahtiyar'ı çağırdı ve Narin'i ortadan kaldırmasını istedi.
Sonrasını biliyorsunuz…
İşte Diyarbakır'da herkesin bildiği sır bu. Diyarbakır'da kimi arasanız size bu hikayeyi anlatıyor.
SENARYO 2
Güran ailesi, Narin cinayetini Nevzat Bahtiyar'ın üzerine yıkmakta kararlı. Sürekli olarak Salim Güran'ın suçsuz olduğunu, bir numaralı şüphelinin Nevzat Bahtiyar olduğunu gündemde tutmaya çalışıyorlar.
İddialarına gelince…
Nevzat Bahtiyar, Narin cinayetini tek başına işledi. Tek başına gidip dere kenarına Narin'i gömdü.
Aracı Jandarma kameralarına yakalanınca yakayı ele verdi. İfadesinde sosyal medyadan ve gazeteden duyduğu iddialar üzerinden suçu amca Salim Güran'ın üzerine yıkmaya çalıştı. Bu yöntemle az bir ceza alacağını düşünüyordu.
Peki Nevzat Turan bu cinayeti neden işledi? Maddi sıkıntıları bulunan Nevzat Turan'ın bu cinayeti para için işlediği iddialar arasında.
Baba Arif Güran'ın Ahaber'e yaptığı özel açıklamada "Nevzat Bahtiyar katildir, kardeşim Salim yapmış olduğunu hala inanamıyorum" demesi ailenin bu cinayeti Nevzat'ın üzerine yıkmak istediğini gösteriyor.
SENARYO 3
Narin cinayetinin bir numaralı sanığı hala amca Salim Güran. Ama soruşturmayla ilgili hergün yaşanan baş döndürücü gelişmeler "Bu cinayeti kesinlikle Salim Güran işledi" dememizi zorlaştırıyor.
Ancak "Narin'in cesedini bana Selim Güran verdi" diyen Nevzat Bahtiyar'ın ifadesinde hala hiçbir boşluk bulunmaması Salim'i bir numaralı şüpheli yapmaya yetiyor.
Ayrıca Salim Güran'ın yeğenlerini yalan ifadeye zorlaması, sosyal medya paylaşımlarını silmesi, savcılık ifadesindeki sorulara sürekli olarak "Hatırlamıyorum" cevabı vermesi kuşkuları attırıyor.
Dahası, Salim Güran'ın 15 yaşındaki R.A. ile mesajlaşmalarında "Tamam daha ölmemiş" gibi ifadelerin geçmesi de Cumhuriyet Savcılığı kayıtlarında yeralıyor.
Narin'in dere kenarında getirildiğinde hala yaşıyor olma ihtimali de cinayeti daha korkunç boyutlara taşıyor.
GERÇEK ÇOK FARKLI OLABİLİR Mİ?
Dün gece Ahaber ekranlarında Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü çok önemli bir şey söyledi: Üst düzey bir kamu yetkilisi Narin cinayetinde çok sürpriz bir şey çıkabileceğini söyledi.
Yani Abdurrahman Şimşek'in haber kaynağına göre Narin cinayeti çok yakında sonuçlanacak ve çok farklı bir gerçekle yüzleşeceğiz.
Evet, Narin'in katili ya da katilleri bugün yarın bulunacak. Hakettiği cezayı en ağır şekilde çekecek.
Sonrasında konuşacağımız çok şey var.
Kapalı toplulukların aile değerlerini korumak adına nasıl toplu olarak suskunluk yemini ettikleri gibi…
Bu yemini bozanları cezalandıran sosyolojik gerçeklik gibi…
