Geçmişte ve günümüzde yaptığı tüm hatalara rağmen CHP günün sonunda meşru bir siyasi parti. İlgili kanuna göre kurulan, faaliyet gösteren, faaliyetleri denetlenen, üyeleri olan, seçimlere giren, hatta nadiren de olsa seçim kazanan (bakınız, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri) bir parti. Tabii ki eleştirilecek çok yönü var. CHP'nin yapısal sorunları var; darbecilik, seçkincilik, adında halk olmasına rağmen halka karşı mesafe, batı hayranlığı, yolsuzluk, kadrolaşma, hizipçilik, ayrımcılık, kutuplaşma…
Tüm bu kusurlara rağmen meşruluğu seçimlere girmesinden geliyor. Seçim sonuçlarını hazmetmekte zorlansa da, eline fırsat geçirdiğinde pekala seçimsiz iktidara gelmeye can atsa da günün sonunda seçime giren ve aşağı yukarı seçmenin %20'sinin desteğini alan bir partiden bahsediyoruz. Öyle ya da böyle, bilinçli veya bilinçsiz seçmenin bir kısmı CHP'yi tercih ediyor. Seçmenin %20'si ülkeyi CHP'nin yönetmesi gerektiğini düşünüyor.
Bir de CEHAP var!
CEHAP bir siyasi parti değil. Seçimlere girmiyor. Ama CEHAP'lı belediye başkanları, milletvekilleri, il ve ilçe başkanları var. CEHAP'lılar siyasete inanmıyor. CEHAP'lılar yobaz, kendi dogmalarının peşinden gidiyorlar. Kendinden olmayanlara yaşam hakkı vermiyorlar. Bazı CEHAP'lılar şehirde eşkıyalık yapıyor, bazıları dağ kadrosunda. CHP'nin il başkanlığı koltuğunda oturup CEHAP militanı olanlar var. Kaldırım taşlarını kırıp polise atmaktan gurur duyuyorlar, ellerine makinalı tüfek alıp Ankara'yı basmak hayali kuruyorlar, Türk devletinin katil olduğunu düşünüyorlar.
CEHAP'ın son icraatı dikizcilik, röntgencilik. CHP'nin CEHAP'lı İstanbul örgüt lideri Canan Kaftancıoğlu, CHP'nin CEHAP'lı Üsküdar örgüt lideri Suat Özçağdaş'a talimat vermiş; Git, İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un evini fotoğrafla, bilgi topla, eylem öncesinde keşif yap! Ancak kanunun çizdiği çerçevede kullanılacak kamu gücünün yerine koyuyorlar kendilerini. Yarın işyerinizi kamulaştırıyoruz diyerek yağmalayabilirler, malınıza el koyabilirler, "halk mahkemesi"nde yargıladık ve suçlu bulduk diyerek canınıza kast edebilirler. Çünkü CEHAP faşist, zorba ve şiddeti meşru görüyor!
CEHAP, CHP'nin içerisine işlemiş bir virüs. CHP bunun ne kadar farkında emin değilim. Bazı CHP'liler CEHAP virüsünün farkında olsa da "bize bir şey olmaz" düşüncesindeler. Bazıları da "CEHAP virüsü CHP'yi değil AK Parti'yi zayıflatıyor" anlayışı ile CEHAP virüsüne sempati besliyor. Kimisi de CEHAP'ın varlığına inanmıyor. CEHAP'ın "Erdoğan'ın CHP'yi zora sokmak için uydurduğu bir hikâye" olduğunu düşünüyorlar.
Sorun şu ki CEHAP virüsü sadece CHP'nin sorunu değil. Tıpkı koronavirüs gibi, sadece hastalığa yakalananı değil herkesi tehdit ediyor. CEHAP, CHP'yi tamamen ele geçirdikten sonra durmayacak. Aksine bulaşıcılığı ve öldürücülüğü daha çok artacak. Kendine başka kurbanlar, ele geçireceği başka bünyeler arayacak. Ve tedbir alınmazsa korkarım tüm sistemi işlemez hale getirecek.
CEHAP, sadece CHP'lilere bırakılamayacak kadar önemli bir mesele. CHP'liler farkında olsun veya olmasın, CHP'nin bünyesini CEHAP virüsünden temizlemek hepimizin ortak sorumluluğu!