İngilizler, Hindistan'ın Surat Limanı'na ayak basar basmaz sömürge planlarını hayata geçirmeye başladı. Doğu Hindistan Kumpanyası ile tüm ülkenin etrafını sardı. 1877'de de Kraliçe Viktorya resmen Hindistan İmparatoriçesi ilân edilerek işgal ve ilhak tamamlandı. Kraliçe'yi arkasına alan şirket Çin'i afyonla uyutup, Hong Kong ve Şanghay'a da el koymayı başardı! Bağdat'tan kaçan Yahudiler de Doğu Hindistan Kumpanyası'nın kollarını kullanıp Asya'da etkili olmayı başardı.
Bağdatlı Sassoonlar ise Hindistan ve Çin'e ulaşan ilk Yahudi aileydi. Yolu açan Sassoonlar, diğer Yahudiler'i de ülkeye çekmeye başlamıştı. Onlar arasında Bağdatlı Abrahamlar da (İbrahimler) vardı. Bağdatlı David E.J. Abraham, 1888'de karısı Moselle ile Şanghay'a gitti.
Oğlu Reuben Abraham ile Şangay Yahudi Cemaati'nin lideri oldu. Diğer oğlu Joseph Hayim Abraham, Şangay'daki Jacob ailesinin kızı Liza ile evlendi. Liza'nın babası Ezra I. Jacob Bağdat'ta doğmuştu. David Sassoon ve Kumpanya tarafından istihdam edildi. Abraham ve Jacob Ailesi'nin fertleri Şangay'da Yahudi okulu inşa etti.
Şangay'daki Yahudilerin yaşamı yıllar içinde çarpıcı biçimde değişti. Aşkenazi ve Sefarad toplulukları etkili bir güç haline dönüşmeye başladı. Liza'nın ailesi 1948'de Şangay'dan Amerika Birleşik Devletleri'ne göç etti.
Joseph'sin ailesı, 1956 yılına kadar Şangay'da kaldı. Komünistler şehre girerken Joseph Şanghay'dan son uçakla ayrıldı. Yeni ikametgahları olarak Manhattan'ı seçtiler. Arkalarında (Yakup) Jacob Sassoon tarafından yaptırılan, görkemli Ohel Rachel Sinagog'u çok aktif Yahudi Cemaat Merkeziç ve ticaretin kanallarında çok etkili olan çocukları ve torunlarına bıraktılar.
BAĞDADİLER
18. yüzyıl'da Irak, Suriye ve Yemen'den göç edip Hindistan'a yerleşen Yahudilere "Bağdat Yahudileri" anlamında 'Bağdâdîler' deniliyordu. Bağdâdîler'in Hindistan'a yerleşmelerinde İngiliz Doğu Hindistan Kumpanyası'nın lokomotifliğinde, dönemin en büyük sömürgeci ülkesi İngilizler'in önemli etkisi olmuştu. Doğu Hindistan Kumpanyası nereye gitmişse, oralara Hindistan'ın Surat, Bombay, Poona, Kalküta şehirlerinde Bağdâdîler konumlanmıştı. Bağdâdîler, ticaretle meşgul olmuşlar ve ticarî alışverişlerini genellikle HAŞHAŞ özellikle İran Körfezi'ne kıyısı olan ülkelerle geliştirmişlerdi. Bağdâdîler, Neve Şalom adındaki ilk sinagoglarını 1831'de Kalküta'da inşa etmişler, ilk defa 1836'da kendi mezarlıklarını oluşturmuşlardır.
1881'de kendi okullarını inşa eden Bağdâdîler'in sinagoglarının sayısı 1884'te üçe yükselmişti. Kendilerini Bene Yisraeller'den ayrı tutarak İngilizlerle işbirliği yapmayı önemseyen Bağdâdîler, resmen İngiliz kabul edilmeleri için özel gayret sarfetmişler ve İngilizler'in Hindu milliyetçileri karşısında gâlip olmaları için dinî merasimler tertip etmişlerdi.
AYRILIKLAR YAŞANDI
Hindistan Yahudileri arasındaki en önemli ayrılık Bağdâdîler ile Bene Yisraeller arasında yaşandı. Bağdâdîler'e göre Bene Yisraeller'in dinî gelenekleri ile Yahudi dinî gelenekleri uyuşmadı. Bu yüzden Bağdâdîler, Yisraeller'in sinagoglarına gitmeyi reddetti.
Bu ayrılma o kadar ileri noktalara taşınmıştır ki, Bağdâdîler kendi adlarına ayrı mezarlıklar tahsis etmişler ya da var olan mezarlıklarda kendilerine ait mezarlar ile Bene Yisraeller'inkileri arasına duvar örmüşlerdir. Onlara göre Yisraeller Hindulaşmışlardı.