MUSTAFA ÖZCAN'I GÖRMEDİM
Eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın'ın ifadesinde ise Mustafa Özcan ile İstanbul'da Samanyolu televizyonumda katıldığı bir program sonrasında tanıştığını, Enver Altaylı ile Mustafa Özcan'ın dışarıda beklediklerini, Enver Altaylı kendisine Mustafa Özcan'ı özellikle tanıştırmak için beklediğini söyledi. Şıvgın "Enver Altaylı, Mustafa Özcan'a Necip Hablemitoğlu'nun Fetullah Gülen ile ilgili yaptığı çalışmayı söylemiş olacak ki bana "Bir doçent bununla ilgili bir çalışma yapıyor, biz bu kişi ile nasıl görüşürüz" şeklinde soru sordu. Ben de "Bu konuya karışmam, beni ilgilendirmez, konuşmak istiyorsa konuşur' dedim. Görüşme sonrasında Necip Hablemitoğlu'nu bu konuda bilgilendirdim. Enver Altaylı benim büroda Necip Hablemitoğlu'nun yaptığı işlerle ilgili ıvır zıvır demesine rağmen Mustafa Özcan'a farklı aksettirmiş ki benden yardımcı olmamı istedi. Ben Mustafa Özcan'ı daha önce tanımadım, görmedim" ifadeleri de yer aldı.
BOZKIR KURGU İFADE VERDİ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iddianame hazırlanırken, olaya karışan şüphelilerin tespitine yönelik HTS kayıtlarının değerlendirilmesi, irtibat ağlarının çıkartılması, konum bilgilerine bakılabilmesi amacıyla olay tarihi olan 18 Aralık 2002 tarihinden 6 ay önce ve 6 ay sonrasına yönelik tüm Türkiye'nin GSM ve sabit hatlarının arama detay kayıt verilerini inceledi. İddianamede Ukrayna'dan MİT operasyonuyla getirilen eski Özel Kuvvetler mensubu Nuri Gökhan Bozkır'ın verdiği bilgiler yer aldı.
Ancak Cumhuriyet Savcısının iddianamede yaptığı değerlendirmede Bozkır'ı ifadesinde, ilgisi olmayan bazı kişileri suikaste karışmış gibi ifade etmesinin sebebinin, geçmişte kendisinin Türk Silahlı Kuvvetlerinden ihracında etkisi olduğunu düşündüğü, bazı silah arkadaşlarını Hablemitoğlu'nun öldürülmesi eylemine ilişkilendirmek olduğunu vurguladı. Bozkır'ın yaptığı kurgusal anlatımlar ise iddianamede çürütülerek dikkate alınmadı. Suikastın Tarkan Mumcuoğlu ve Fikret Emek birlikteliğiyle olay yerine gidilerek gerçekleştirildiğiyle tespitlere yer verildi.
SUİKAST EMRİ ALTAYLI'NIN EVİNDE VERİLDİ
Soruşturma kapsamında gözaltına alınan eski MİT mensubu Enver Altaylı'nın şoförü Nizamettin Afşar ise suikastle ilgili en önemli bilgileri veren isim oldu.
Nizamettin Afşar ifadesinde "Enver Altaylı ve Mustafa Özcan 2002 yılı içerisinde Enver Altaylı'nın evinindeki bir buluşmasında mutfakta konuşmalarına şahit oldum. Mustafa Özcan Enver Altaylı'ya 'Necip ile ilgili konuyu Halil Şıvgın ile halledemedik, bu adam Hizmet Hareketine zarar veriyor, bu işi halletmemiz lazım' dedi. Enver Altaylı da 'evet hocam nasıl yardımcı olabilirim' dedi.
Enver Altaylı 'cezaevinde bir arkadaşımız var yaklaşık onunda çıkmasına bir, bir buçuk yılı var, bana kalırsa onu bekleyelim ' dedi. Bunun üzerine Mustafa Özcan, 'bir, bir buçuk yıl bekleyemeyiz bunun için çok geç olur' dedi. Bu konuşmadan yaklaşık üç veya beş gün sonra Enver Altaylı Almanya'ya gidip döndü. Eve geldikten sonra Mustafa Özcan'ı telefonla aradı ve görüşme içeriğinde benim duyduğum kadarıyla hocam bu konuda Serhat bize yardımcı olamayacak, bilginiz olsun" dedi ve görüşmeyi sonlardı.
Bu görüşmeden yaklaşık on gün sonra Enver Altaylı ikametinde kullandığı güvenli telefondan Serhat Ilıcak'ı aradı ve "Serhatcığım ben Levent Göktaş ile görüştüm, biz mutabık kaldık, siz çalışmalarınıza başlayın, bundan sonraki süreçte bir sıkıntı olursa beni ararsın' dedi. 2002 yılı Sonbahar ya da kış başı gibi bir gün akşam Enver Altaylı beni ev telefonundan aradı, yarın sabah gel, Özel Kuvvetler Komutanlığına gideceğiz dedi. Bende yarın sabah için daha önceden dişimle yaşadığım bir sıkıntıdan dolayı, dişçiden randevu aldığımı kendisine söyledim. O da bana iyi sen git ben başımın çaresine bakarım dedi. Özel Kuvvetler Komutanlığı'ndaki görüşmeye ben gitmedim" dedi.
Nizamettin Afşar'ın ifadesinde belirttiği diş doktoruna gidip gitmediği ise Ankara Emniyetinin yaptığı araştırmayla doğrulandı. Nizamettin Afşar, Enver Altaylı ve Mustafa Özcan'ın birlikteliğini gösteren HTS kayıtları ve baz bilgileri de iddianameye eklendi.
TETİĞİ EMEKLİ YÜZBAŞI AHMET TARKAN MUMCUOĞLU ÇEKTİ
İddianamede tetiği olay tarihinde Özel Kuvvetler Komutanlığı Muhabere Arama Kurtarma Alay Komutanlığı karargahında İstihbarat Kısım Amiri olan Fikret Emek'in yardımcısı olarak yüzbaşı rütbesi ile görev yapan Ahmet Tarkan Mumcuoğlu'nun çektiği değerlendirildi.
Suç tarihinde Kazakistan'a görevli olarak gittiğini 6 ay burada kaldığını belirten Mumcuoğlu'nun ailesiyle irtibatını messenger üzerinden ya da SMS ile sağladığını savundu. Ancak yapılan soruşturmada, Mumcuoğlu'nun savunması eşi ve diğer aile üyeleriyle irtibatları incelenerek çürütüldü.
Şengül Hablemitoğlu'da Mumcuoğlu'nun tutuklanıp, fotoğraflarının medyada yer almasının ardından bu kişinin eşi ölmeden onunla görüşen kişilerden olabileceğini belirtti.
TETİKÇİ'DEN İHSAN GÜVEN İTİRAFI : EVİNE GİTTİK, ÇAY İÇTİK
Hablemitoğlu soruşturması bir karanlık suikaste daha uzandı. Kamuoyunda "Dost Tarikatı" diye bilinen oluşumun kurucusu olan, 3 Mayıs 2004'te İstanbul Tuzla'da evinde karısı Sibel Güven ile birlikte öldürülen emekli Binbaşı İhsan Güven'in cinayetine ilişkin soruşturma savcısı Zafer Ergün, Ahmet Tarkan Mumcuoğlu'na ifade sırasında tuzak bir soru yöneltti. Savcı Zafer Ergün Mumcuoğlu'na Hablemitoğlu ile olan yakın ilişkisi ile bilinen Güven'in öldürüldüğü İstanbul'un Tuzla İlçesine hiç gidip gitmediğini sordu. İfade sırasında sadece, İstanbul ili Tuzla ilçesine daha önceden gidip gitmediği hususu soru olarak yöneltilen Mumcuoğlu, soruya önce, İstanbul ili Tuzla İlçesine gidip gitmediğini hatırlamadığı söyledi.