Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası çok önemli açıklamalarda bulundu.
Ailenin önemine vurgu yapan Başkan Erdoğan, Takvim.com.tr'nin gündeme getirdiği Eurovision'daki sapkın dayatmaya da çok sert tepki gösterdi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası çok önemli açıklamalarda bulundu.
Ailenin önemine vurgu yapan Başkan Erdoğan, Takvim.com.tr'nin gündeme getirdiği Eurovision'daki sapkın dayatmaya da çok sert tepki gösterdi.
"TOPLUMSAL YOZLAŞMANIN TRUVA ATLARI"
Sadece boşanma ve evlilikten uzaklaşma değil, küresel cinsiyetsizleştirme projelerinin de aileyi tehdit ettiğini belirten Erdoğan, çok uluslu şirketler, kurumlar ve belli başlı devletlerin cinsiyetsizleştirme projelerini alenen desteklediğini vurguladı.
Bu akımları fonlayanların amacının hak ve özgürlük olmadığını kaydeden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"Sapkın akımların meşrulaştırılmasına itiraz etmenin siyasi ve ekonomik maliyeti giderek yükseliyor. Küresel dayatmanın en bariz olduğu alanların başında cinsiyetsizleştirme politikaları geliyor. Bunun dünyada nasıl vahim boyutlara ulaştığına önceki hafta düzenlenen Eurovision yarışmasında bir kez daha şahit olduk.
Özgürlük maskesi altında rol model olarak gençlere takdim edilen tuhaf tiplerin, toplumsal yozlaşmanın truva atları olduğu açıktır. Bu tür uluslararası etkinliklerde giyimiyle, tavrıyla, sözleriyle normal bir insana rastlamak neredeyse imkansız hale geldi. Bunun bilinçli bir politika olduğu artık herkes tarafından kabul ediliyor. Türkiye'yi son 12 yıldır bu kepazelikten uzakta tutarak ne kadar isabetli bir karar verdiğimizi daha iyi kavrıyoruz. Biz, aynı çizgide kalmaya devam edeceğiz."
İşte Eurovision'un bir yarışmadan ziyade siyasi, politik ve dayatmacı bir arenaya döndüğünü gösteren somut emarelere...
TÜRKİYE'NİN FİLİSTİN HASSASİYETİ HEDEF ALINDI
Eurovision Şarkı Yarışması'nın yarı finalinde Türkiye'nin Filistin hassasiyetinin hedef alınması platformun politik yüzünü bir kez daha açık etti.
Sertab Erener'in konuk olarak sahne alıp "Everyway That I Can" adlı eseri seslendirdiği esnada kadraja ısrarla İsrail bayrakları sokuldu.
LGBT'NİN BİR NUMARALI SPONSORU
Eurovision aynı zamanda aile ve toplum yapısını temelden bozmaya niyetli olan küresel sapkınlık projesi LGBT'nin bir numaralı sponsoru konumunda.
"SAKALLI KADIN" SKANDALI UNUTULMUYOR
Bilindiği üzere daha önce platformda 2014 birincisi olarak 'sakallı kadın' formundaki Thomas "Tom" Neuwirth isimli trans bir birey "Rise Like a Phoenix" şarkısıyla kazanmıştı.
TRANS BİREY NEMO VE LGBT TEMALI ŞARKIYA BİRİNCİLİK VERDİLER
2024 Eurovision'u da İsviçre temsilcisi Nemo, LGBT temalı "The Code" isimli şarkısıyla 591 puan toplayarak kazandı. Gerçek adı Nemo Mettler olan sanatçı pembe tüylü bir ceket, pembe saten etek ve tüylü kadın ayakkabılarıyla sahne aldı.
Ödülün LGBT bireyi yarışmacı, LGBT temalı sahne ve LGBT temalı şarkıya verilmesi Eurovision'un küresel sapkınlık projesine hizmet ettiğinin göstergesi olarak kayıtlara geçti.
NEREDEYSE ÜRYAN ÇIKTI
Finlandiyalı 'Windows95man' mahlaslı Teemu Keisteri isimli yarışmacı da ahlaki çürümüşlüğün bir başka sembolü oldu. Sahneye ten rengi iç çamaşırıyla neredeyse üryan çıkan Keisteri büyük tepki çekti.
SİSTEMATİK LGBT DAYATMASI
Eurovision'un yayıncı kuruluşu EBU Türkiye'nin LGBT'ye geçit vermeyen net ve kararlı tutumunu hedef alması ise dikkatlerden kaçmadı.
Sertab Erener'in konuk olarak sahne aldığı platformda LGBT dayatması yapıldı. LGBT boyaları sürünüp bilekliği takan bir şahıs gösterildi.
BATI'NIN ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜNÜN VESİKASI
Gelinen bu noktada Eurovision'un bir müzik yarışmasından ziyade aile, toplum ve manevi değerlerin hedef alındığı bir organizasyon olduğu yadsınamaz bir gerçek.
Soykırımcı İsrail'i finalle ödüllendirip Filistin bayraklarını yasaklayan, Ukrayna'ya koşulsuz destek verip topyekün Rusya'yı şeytanlaştıran Eurovision, seneden seneye politik tutumunu artırıyor.
Platformda sahnelenen 'hastalıklı' şarkılar ve performanslar Batı'nın çürümüşlüğünün yansıması olarak kayıtlara geçiyor.
"DAYATILAN ÜNİFORMAYI REDDEDİYORUM!"
Meseleye ilişkin Sabah Yazarı Yüksel Aytuğ da bir yazı kaleme aldı. Aytuğ Eurovision da yapılan "Cinsiyetsiz, dinsiz, milliyetsiz..." dayatmaya dikkat çekti.
Aytuğ yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Fotoğraf, bu yılki Eurovision'da birinci olan İsviçreli şarkıcı Nemo'nun final performansından.
İlk bakışta kadın mı erkek mi olduğunu anlayamıyorsunuz. Tam bir cinsiyetsiz. Ayağında külotlu çorap, üzerinde etek ve ethol... Ne yazık ki bizde de son zamanlarda etek giyip sahneye fırlayan delikanlılar (!) türedi.
Küreselci üst akıl, insanları insan yapan her şeyi yok edip, onları kimliksiz, kişiliksiz, cinsiyetsiz, dinsiz, milliyetsiz ve hepsinden önemlisi "akılsız" bir sürüye dönüştürmeye çalışıyor. Böylece dünyayı koca bir "bilinçsizler ordusuna" çevirip tek elden kolayca yönetmeyi hedefliyorlar.
Unutmayın, askeriyede kuraldır. Eğitim alaylarına gelen herkesi, kimliğini dışarıda bırakmaya ve sadece bir askeri birliğin üyesi yapmaya çalışırlar. Bunun da en kestirme yolu onlara tek tip üniforma giydirmektir. Böylece disiplini içselleştirme ve emre koşulsuz itaat etme refleksi kazanırlar. Üst akıl bu kez de zehirli şırıngasını saplamak için uluslararası bir şarkı yarışmasını seçmiş.
Vatan savunması için askeri üniforma giymeye sonuna kadar evet. Ama dünyayı yönetmeye hevesli baronların biçtiği yukarıdaki üniformaya ebediyen hayır!"