SURİYE'DEKİ PKK'nın Washington temsilcisinden "Trump'ın tekrar başkan olması bizi korkutuyor" açıklaması gelmesi asla boşuna değil. Kullanılan elemanlar, kullanım tarihlerinin yavaş yavaş dolduğunu ve çöp tenekesine atılacaklarını görüyor. ABD'nin kurduğu DEAŞ'la ABD aşkına savaşarak Washington'daki Sam amcanın oyununa geldiler. Devlet kuracaklarını, Türkiye'den de toprak alacaklarını düşündüler.
ABD için öldüler ve şimdi "Terk edileceğiz" diye ağlıyorlar.
Trump'ın, kendisi lehine başkan adaylığından çekilen Kennedy'e yaptığı "Oradaki askerlerimizi çekeceğiz" açıklamasının perde arkasını gayet iyi biliyorlar çünkü. Haydi gelin o derinliğe inelim. ABD'yi kasıp kavuracak, dünyadaki dengeleri sarsacak bir adama gidelim. Kevin Roberts'i anlatacağım sizlere. ABD'de Trump'ı destekleyen bir numaralı düşünce kuruluşu Heritage Vakfı'nın Başkanı Kevin. Bir kitap yazdı. Çok radikal, dişli, tehditkar ve ABD'de bürokraside, derin yapılarda muazzam bir savaş başlatacak fikirler içeriyordu o kitap. Seçimden önce piyasaya çıkacaktı. Trump rica etti, kitabın yayınlanması seçim sonrasına bırakıldı. İşin en ilginç yanı Trump'ın veliaht olarak öne sürdüğü başkan yardımcısı olarak takdim ettiği JD Vance bu kitabın önsözünü yazarak katkıda bulundu. Trump, Kevin Roberts'i özel uçağına alarak gittiği bir konferansta "Kevin'in Heritage Vakfı, hareketimizin tam olarak ne yapacağına dair zemin hazırlayacak ve planları detaylandıracaklar. diyordu.
Trump'ın başkan yardımcısı J.D. Vance ise Kevin Roberts'ın henüz piyasaya çıkmayan kitabının önsözünde "Bu harika adamın başkan olduğu Heritage Vakfı Cumhuriyetçiler için en etkili fikir motoru" diye yazıyordu.
'Cumhuriyetçiler'in fikir babası bu vakıf ve beyni de Kevin'di.
Aşırı muhafazakar ve sağcı Kevin Roberts, seçimden sonra Trump'ı tebrik ediyor ve "Amerikalılar'a, Amerika'yı her şeyden önce tutmak istedikleri için 'çöp' veya 'faşist' olduklarını söyleyen egemen seçkinlerin yalanlarına rağmen, ülkemizi oluşturan işçiler ve aileler kararlılıkla ayakta kaldı" diyordu. Yerden yere vurduğu egemen seçkinler, Joe Biden'ı koltuğa oturtan, Kamala Harris'i destekleyen Siyonist küreselcilerdi.
Küreselcilerin oluşturduğu derin yapı için "Trump bu oluşumu ortadan kaldırmaya hazırlanırken, Amerikan halkı onun arkasında birleşti" diyordu. Yani ABD'de başlayacak ulusalcı-küreselci savaşının ayak seslerini haber veriyordu. Piyasaya sürülmesi ertelenen ve ABD'nin yeni başkan yardımcısının önsözünü yazarak katkıda bulunduğu kitabının kapağında "yanan kibrit" vardı. Kevin Roberts "Bugüne kadar birileri hep ABD'yi yaktı, biz söndürmeye çalıştık. Halbuki savunma değil, saldırıya geçmeli kibriti çakmalı, ateşi ateşle yakmalı" diyordu.
ABD'yi sömüren egemen seçkinler yani Siyonist küreselciler için "Bol miktarda yakıt var.
Bir ormandaki ölü odun gibi, Amerika'nın kurumlarının çoğu tamamen oyulmuş...
Çökmüş ve köksüz olan bu kurumlar yalnızca yozlaşmış SEÇKİNLERİMİZ için barınak görevi görüyor. Bu arada, ışığı engelliyorlar ve yeni Amerikan kurumlarının büyümesi için gerekli BESİNLERİ emiyorlar.
Amerika'nın tekrar gelişmesi için, bunların reform edilmesine gerek yok; YAKILMALARI gerekiyor" diyordu. Bill Gates'ten başlıyor, FBI'ya dalıyor, şirketleri sayıyor, Türkiye'de darbeleri destekleyen Siyonist Ulusal Demokrasi Vakfı'nın bile isim vererek yakılmasını istiyordu.
Kevin Roberts yabana atılacak biri değildi. "Trump ilk başkanlığı döneminde isteklerimizin 3'te ikisini kabul etti" diyerek övünen biriydi. New Republic adlı yayın organı onun henüz yayınlanmayan kitabında yeni Başkan Yardımcısı DJ Vance'ın önsözde yazdıklarını ele geçiriyordu. DJ Vance o önsözde "ABD'yi yakan seçkinleri yakalım" diyen Kevin Roberts'in fikirleri için "Önümüzdeki mücadeleler için olmazsa olmaz bir silah" ilanı yapıyordu. "Artık hepimiz arabaları çembere almanın ve tüfekleri doldurmanın zamanının geldiğini anlıyoruz" diye ekliyordu.
Son yıllarda bu sütunlarda küreselcilerin 36 trilyon dolara dayanan borç batağına sürüklediği ABD'deki kamplaşmayı ve perde arkasındaki muazzam kavgayı hep aktarmaya çalışıyorum. Kevin Roberts'in yakında çıkacak kitabı ve yeni Başkan Yardımcısı ve belki de geleceğin Başkanı JD Vance'ın sözleri bile bu kavganın ne kadar büyük olduğunu gösteriyor.
Ve daha da önemlisi Heritage Vakfı Başkanı Kevin Roberts, seçim öncesi Trump'ın isteği ile Cumhuriyetçi 100 muhafazakar grupla bir araya geldi. Hep birlikte "Trump kazanırsa nasıl bir Amerika olmalı?" diye bir sunum raporu hazırladılar.
Adına da "Project 2025" adını verdiler. Bu projeye Trump yönetiminin eski iki yetkilisi liderlik etti: Personel Yönetimi Ofisi'nde personel şefi olan ve projenin direktörü olarak görev yapan Paul Dans ve Trump'ın eski özel asistanı ve şu anda projenin yardımcı direktörü olan Spencer Chretien. Küreselci demokratlar, "Project 2025"i durdurun diye kampanya başlatıp, ihbar hatları bile kurdular ve "Trump'ın gizli gündemi var" diyerek ayağa kalktılar. Heritage Vakfı da, "Project 2025" adlı belgeye katkıda bulunan 100'den fazla muhafazakar örgüt üyelerinin Washington'da bundan sonra büyük nüfuz sahibi olacak kişiler olduğunu duyurdu.
Peki Project 2025 belgesinde neler isteniyordu? LGBT'yla savaştan tutun da Çin tehlikesine kadar uzanan 900 sayfalık "Trump'ı yönlendirecek" raporda biz de vardık. Bakın ne diyorlardı; "ABD için çok önemli olan Türkiye mutlaka Batı kanadında ve NATO müttefiki olarak tutulmalı. Türkiye'nin, Rusya ve Çin'e doğru kaydığı 'risk dengelemesi' politikasından vazgeçmesinin sağlanması şart.
Bunun için ABD'nin, Ankara'nın terör örgütü olarak gördüğü YPG/PKK güçlerine verdiği desteği yeniden gözden geçirmesi hayati önem taşıyor." Yeni Başkan Yardımcısı JD Vance'ın "Bizim için olmazsa olmaz bir silah" dediği Heritage Vakfı'ndan Douglas ve Sarah Allison ile Dış Politika Merkezi Direktörü Luke Coffey de "YPG'yi eğiterek, silahlandırarak ve fonlayarak ateşle oynuyoruz. NATO müttefikimiz Türkiye'ye karşı terör saldırıları düzenleyen ve ABD yönetimi tarafından terörist örgüt olarak tanımlanan PKK ile bağlantıları olan komünist grupları desteklememeliyiz..
Trump yönetimi, ABD'nin PYD'ye desteğini hemen kesmelidir." diyorlardı.
En başta belirttiğimiz gibi Suriye PKK'sı Washington temsilcisinin "Trump yönetiminden korkuyoruz" demesi boşuna değildi. Trump'ın beyin takımından gelen raporları, yaşadığı Washington'da en yakından gören oydu. Tabii ki ödü pisliğine karışacaktı.
