CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Cumhuriyet Halk Partisi gelince bir dönem değil, bir dönemde yarısı zor olur ama 10 yılın sonunda Türkiye hem Avrupa Birliği'ne girecek hem oradaki ülkeler kadar güçlenecek" dedi. Bunu söyleyen çok CHP'li var. Biliyorum. Başka partilerden isimleri de katabiliriz. Doğal ve normal. Ancak siyaset yapan isimlerin bir de isimlerinin önünde LİDER sıfatı bulunan kişilerin 'olan biteni okuması ve buna göre yön tayin etmesi gerekir' diye düşünüyorum.
Açalım...
AVRUPA elbette medeniyettir, özgürlüktür, hukuktur, adalettir, merkezdir, odaktır küresel iddiası olan koca bir DEV'dir. Benim de son günlerde yazmaya gayret ettiğim gibi AVRUPA BİRLİĞİ çöküşün önündedir! Bunu uzun zamandır buraya taşısam da Macron'ın 2017'deki "AVRUPA ORDUSU KURULMALI" çıkışını hatırlatsam da Ursula von der Leyen'in, MARIO DRAGHİ'ye hazırlattığı rapora kadar gelsem de gerçek bu!
Değişmez. AVRUPA'nın derinleri geri kalışı ve sonrasında gelecek olan çöküşü görüyordu. ÇIKIŞ arıyordu...
İşte buradan ilerleyelim...
Dün de yazdığım gibi AVRUPA "BİRLİK" fikrini AMERİKA ile rekabet edebilmek için ortaya attı, hayata geçirdi. Sarışın mavi gözlü olmaları mücadele etmedikleri anlamına gelmezdi! 27 ülke bir araya geliyor ORTAK ORDU kuramasa da kağıt üzerinde ortak bir EKONOMİ inşa ediyorlardı.
Ortaya çıkan tablo Amerika'da olanın dışında ve uzağındaydı.
AVRUPA ekonomik modelinde HAM MADDE ve EREJİYE ihtiyaç duymaktaydı.
Amerika'da öyle bir sorun yoktu. Amerika'da eyaletler arası görünen ROL dağılımı AVRUPA'da koca birlikte yoktu. Hemen hemen birbirine benzeyen EKONOMİLER yan yana gelerek BÜYÜK olunuyordu. Oysa AVRUPA'nın küresel iddiasını sürdürebilmesi için TÜRKİYE gibi ORTA DOĞU'ya kapı aralayan güçleri arasına katmalıydı. Türkiye üzerinden enerji ile buluşulur, Almanya üzerinden ekonomik dev çarklar döner, Fransa üzerinden de ordu sahne alırdı.
Diğer küçük ülkelere verilecek rollerle ATLANTİK'in ötesi bölgeye gelemezdi inemezdi.
Avrupa TÜRKİYE'yi dışarıda tuttu DOĞU AVRUPA ÜLKELERİNİ içine aldı.
Bu yaptıkları stratejik büyük hatalardan biriydi. AVRUPA birbirini TAMAMLAMIYOR sadece yan yana gelerek BÜYÜK görüntüsü veriyordu.
RUSYA gazı ve petrolü kesince donup kalıyorlardı.
Bizler EKONOMİ ile SİYASETİ birbirinden ayrı vagonlarda değerlendiriyorduk.
RUSYA'nın UKRAYNA'ya dalması siyasi bir hamleydi.
Ancak kocaman EKONOMİK sonuçlar doğuruyordu.
BİR ülkenin ya da kıtanın DIŞ POLİTİKASINDAN rahatsızlık duyan bir başka güç İÇ POLİTİKAYI belirleyerek ülkenin yönünü değiştiriyordu!
Rusya saldırısı böyle okunmalıydı.
Borç içinde yüzen AMERİKA bir başka oyuncu üzerinden en büyük rakibini sahadan alıyordu. Kendine bağlıyordu.
İMPARATORLUĞUNU sürdürmek için alan temizliyordu!
Washington'ın yani DERİN AMERİKA'nın tek derdi 30 trilyon DOLARLIK borçtu! Amerika asla ve kat'a bunu ödemeyecekti. Günü geldiğinde BANKA-FİNANS ŞİRKETLERİ-BORSANIN
ÇÖKÜŞÜYLE temizlik yapacak, WALL STREET'i burada günah keçisi ilan edecekti. Yıllık CARİ açığı, LÜKS tüketimi kısarak, askeri harcamaları İTTİFAKLAR yoluyla geri alarak zaten çözerlerdi. Günün sonunda amaçları BORÇLARDAN KURTULMAKTI! NET!
Harekete geçmeden önce de rakiplerini budamak istiyorlardı.
AVRUPA'dan başlıyorlardı.
Draghi'nin hazırladığı rapor ısrarla AMERİKA'nın kat ettiği yolu işaret ediyordu!
Türkiye bu çekişmenin laboratuvarı gibiydi.
27 MAYIS darbesi DIŞARIDA
YÖNÜMÜZÜ değiştirmek için yapıldı.
Üretilen SOL, "KAHROLSUN
ABD" dedi.
AVRUPA'ya yakınlaştık.
12 EYLÜL geldi. "BİZİM ÇOCUKLAR
BAŞARDI" fısıltısı yayıldı.
Washington'a demir atıldı.
Amaç buydu. İçerideki kaygılar kaşınır en güvenilir kurum olan ASKERLE sonuca gidilirdi.
AVRUPA ise EKONOMİK gerekçelerle dağıtılıyordu!
Sınırların kapatılması, AŞIRI SAĞ'ın yükselişi, yabancı düşmanlığı daha yeni atılan tohumlardı. Yükselecekti.
Özgür Özel Bey, CHP ile AVRUPA'ya yanaşacağını söylerken Başkan Erdoğan bilinçli bir şekilde oradan uzaklaşıyordu.
Bunun üzerine "DİKTATÖR ERDOĞAN" çığlıkları atılıyor, manşetler döşeniyordu. Oysa DEMOKRASİ tamamen EKONOMİK kalıplarla ilgili bir sonuçtu! KATAR'da herkes zengindi. Suud'da da... Herkes İNGİLTERE'de okumuştu.
Londra'da üniversite okumayan yoktu. Ancak buna rağmen DEMOKRASİ olmazdı, olamazdı. EKONOMİ tek VANADAN yürüyordu.
PETROL-GAZ zenginliğin kaynağıydı. Buradan doğan zenginlik halkın ihtiyaçlarını karşılar, ters düşmez, vagonlar böylece uzar giderdi. Eğitimden dış politikaya kadar bu sirayet ederdi. Amerika gibi Türkiye'de de DEMOKRASİ dışında bir seçenek yoktu, olamazdı. EKONOMİK GEREKÇELER bunu belirlerdi!
BATI ile mücadelesi nedeniyle HÜKÜMETE YAKIN
MEDYA, ülkenin öndeki kuruluşlarından reklam alamazdı.
Bunun nedeni TÜRKİYE'nin gittiği ve gitmek istediği yön ile ilgiliydi. NET! Tabi bunlar halka anlatılmazdı.
AVRUPA'nın büyük bir ODAK olduğunu elbette kabul ediyorum. Fakat Amerika tarafından çökertilmek istendiğini de görüyorum. Yakın gelecekte SAVAŞ olmazsa, Amerika ile İNGİLTERE-ÇİN arasında tercih yapılmak zorunda kalınacaktı. CHP lideri Özgür Özel'in de GERİLEYEN, KENDİ GELECEĞİNİ
KURTARMAYA
ÇABALAYAN, özgürlüklerini kaybetme korkusu yaşayan AVRUPA yerine başka bir koordinat vermesi gerekiyordu.
KÜRESEL iddiası törpülenen ODAK'a yanaşmak, oradan güç devşirmek pek akıllıca olmazdı sanıyorum. 10 yıla kadar AVRUPA BİRLİĞİ'ne girilirdi girilmesine ancak ya ortada girilecek bir BİRLİK kalmazsa!
Özetlersek; Amerika borçlarından bir şekilde kurtulmak istiyordu. AVRUPA'yı aşağı çekip, İngiltere ve Çin'in kontrollü olarak karşıda büyük olmasına ses çıkarmıyordu. Bu dengeyi, bu kurguyu değiştirmek için de Amerika'nın SAVAŞ'la yola getirilmesi gerekiyordu. Kim yapacaktı?
Sorunlarına çözüm arayan tek BÜYÜK GÜÇ ONLARDI.
Çözümleri de KÜRESEL KURGULARLA bulma gayreti içindelerdi. Türkiye de kendi yolunu, kendi dengesini, kendi geleceğini inşa etmek zorundaydı. Operasyon yemeden yönlendirilmeden. Mesele bu.
İçerideki siyaset de bu YÖN arayışının etkisinde kalacaktı.
Çok kişi bilmese de görmese de...
Yakında...