Tarihi 18 Haziran 2024

Bu memlekette!

AMACI sadece tatil olan bir bayramın içindeyiz. Tatil yerlerinde metrekareye bilmem kaç kişi düşüyor da gariban evlerde sofralara kaç zeytin düşüyor?
Yoksul olmak insanı değersiz yapmaz ama şerefsiz bir zengini değerli yapan sistemden korkulur.
Kara paranın ziyafet sofraları nasıl da görkemli sahnelere dönüşüyor izliyor musunuz?
Herkes ölene kadar yaşayacağını bildiği halde hiç ölmeyecek gibi yaşadığı zalim hayatın sahibidir bu memlekette!

***

Bir zamanlar insanlar başkalarını kurtarmak için kendilerini yakardı.
Koro hayatlar vardı sustu ya da susturuldu. Dürüst ve onurlu insanlara kan kusturuldu yalan değil.
Kendimizi kurtarmak uğruna birimiz hepimizi yaktık, hepimiz birimizi yalnız bıraktık.
Siyah beyaz fotoğraflardaki insanların bakışlarındaki temizliği, renkli fotoğraflarda göremiyorsak, kaybettiklerimizi bulmak zordur bu memlekette.

***

Çocukluğumuzda bayramlarda bir cambaz gelirdi mahalleye, mahalle ayağa kalkardı.
Cambazın hünerini gösteren ipti, o cambazlar kendilerini izleyenlerin sihrine sahipti.
Her şey birbirinin içinden geçerdi ama kimsenin içinden komşunun tavuğunu araklamak geçmezdi! Şimdi hakta hukukta bile paranın sözü geçiyor.
Sükseli otomobil sahibi züppeler bir çocuğa çarptığı zaman sürücüye geçmiş olsun denir de çocuğun hayatı kimseyi ilgilendirmez bu memlekette!

***

Birinin sürgünü diğerine düğün olmuştur. Kördüğüm olmuştur ortak noktada buluşmanın yumakları.
Komşusunun evi yanarken sevinçten çığlık atanları bollaşmıştır mahallelerin.
Yakınlaşmak varken uzaklaşmak tercih edilir olmuştur bayramlarda bile. Nefret ve düşmanlık adına bütün cümleler iri harflerle yazılır da kardeşliğin sessiz harfleri bile kitaplardan silinmiştir bu memlekette!

***

Paylaşmak, dizlerimizi kırıp oturduğumuz ve kalbimizle donattığımız sofra düzeninden kalmıştır.
Tepsilerdeki lokumlardan payına düşeni alan çocukluktan, komşuluğa açık kapılardan. Her şeyden önemlisi barıştan ve kardeşlikten.
O yılların yerini kötülükler aldıysa bayramlar geçmişteki aydınlık pencerelerde kaldı demektir.
Büyüklerin bayramını kutlamak bile uzaktan kumandalı mesajlı sisteme döndüyse, bayramlar bayram olmaktan çıkmıştır bu memlekette!

MUTLULUK TAKVİMİ
Magazine özenme.
Kurban etini yoksula dağıt.
Büyüklerinin yanında ol.
Çocuklara harçlık ver.

Hercailer terk etti
Menekşeleri
Bize de bu şehri
Terk etmek düşer
Aşkımıza bile
Günah dediler
Bize bu yangını
Söndürmek düşer

Acılarımızı da
Alalım yanımıza
Yürü gidelim
Yürü gidelim
Aşkımıza kimsenin
Bulaşmadığı bir yere
Hiç dönmemek üzere
Yürü gidelim
Hakkı YALÇIN

Bazı insanların bayramda bile "bağışlanması" mümkün değildir.

Ah çocuklar ah!
Büyüklere duydukları güvendir çocukları ayakta tutan. Onları unutanlar da kendilerini "büyük" saymasın zaten. Bir çocuğun büyüklerden yardım beklemesinin yadırganacak bir yanı yok.
Ama bizlerin o çocukları yalnız bırakmasının utanılacak yanı çok!
Acı ama gerçek. Lösemili çocuklar için yardım gecesi düzenlense bir çocuğun hayatın ilaç olacak para zor bulunur. Kara paralı züppeler adına gece düzenlense oturacak yer bulunmaz!
Hayat onlara bayramdır!