Başta Londra olmak üzere, Birleşik Krallık şehirlerinde hatta imparatorluğun ayak bastığı her sömürge ülkesinde birbirinin neredeyse aynı, genellikle iki katlı olan konutlar dikkat çeker. Bunlara "Victoria Dönemi Evi" denir. Sanayi Devrimi en hızlı ve şiddetli olarak İngiltere'de yaşandı. Köylüler, fabrika işçisi olarak büyük şehirlere sürüldüler. Bu şehirlerde nüfus patlaması oldu. Başta tuğla olmak üzere, bazı yapı malzemelerinden alınan vergi kalktı. Böylece orta ve alt sınıflar için bu standart evler ucuz olarak inşa edildi.
O dönemde özellikle çocuk işçiler olmak üzere fabrikalarda çalışanların korkunç yoksul hali, pek çok romana ve siyasi metne konu olmuştur. Bu işçilerin içindeki öfkeyi yönlendirmek ve eğlendirerek acılarını unutturmak için futbol, uyuşturmak için de sert ve ucuz bir içki olan cin ortaya çıktı. Victoria Dönemi, ülkenin dünyanın liderliğini ele geçirdiği bir süreçti, ama çalışanlar için ülke adeta bir cehennemdi.
Buna tepki gösterenler de vardı. Kraliçe Victoria'ya yedisi tabancayla, biri de sopayla olmak üzere sekiz kez suikast girişimi oldu. Suikastçıların çoğu akıl hastasıydı veya öyle denmişti. O yüzden akıl hastanelerine kapatıldılar veya sürgüne gönderildiler. 1840'taki ilk girişimde henüz dört aylık evliydi ve hamileydi. Başını son anda tesadüfen çevirdiği için kurtulmuştu.