Yalan ve iftiralarla Erdoğan'a saldıran Barkey, CHP'li İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan terör soruşturmalarına haberde yer verdi. Barkey, "İçişleri Bakanlığı, İmamoğlu'nun sıyrılmamasını sağlamak için, biri teröre destek suçlaması da dahil olmak üzere, hakkında iki ceza davası daha başlattı. Erdoğan, İmamoğlu'nu saf dışı bırakarak, yenilebilir bir Kılıçdaroğlu'nun muhalefetin adayı olarak ortaya çıkmasını umuyor. Alternatif bir stratejisi olmayan muhalefet, kimi aday göstereceği konusunda çekişmeyi tercih ediyor" sözleri sonrası Erdoğan'ın ekonomide yürüttüğü başarılı politikalardan bahsetti.
CHP'Lİ İBB'NİN OTOBÜS YALANI
CHP'li İBB'nin "otobüs almak için Erdoğan'dan onay bekliyoruz" yalanını haberine taşıyan Barkey, İmamoğlu'nun adaylığı için adeta kampanya yaptı. Erdoğan'ın İETT otobüslerinin alımı için onay vemediği iftirasını atan Barkey, "Elbette İmamoğlu'nun yargılanmasının da açıkça ortaya koyduğu gibi, Erdoğan'ın en önemli aracı yargı olmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Kendisinin de dahil olduğu FETÖ'nün hain darbe girişimi 15 Temmuz'dan sonraki tutuklamaları Erdoğan'ın yaptırdığını iddia eden Barkey, "2013'te başlayıp 2016'daki başarısız darbe girişiminin ardından hızlanan hükümet hakkında eleştirel bir şey söyleme cüretini gösteren binlerce gazeteci, akademisyen ve muhalefet üyesi hapse atıldı" diyerek terör suçlaması nedeniyle hapiste olanları korumaya çalıştı.
SELAHATTİN DEMİRTAŞ'A METHİYELER DÜZDÜ
Terör örgütü PKK'nın siyasi ayağı HDP'yi Kürtlerin partisi olarak tanıtarak büyük bir skandala imza atan Barkey, terörden tutuklu bulunan Selahattin Demirtaş'a methiyeler düzdü. Demirtaş için "karizmatik lider" ifadelerini kullanan Barkey, Anayasa Mahkemesi'nin HDP'ye devlet tarafından sağlanan fonları dondurduğunu yazarak gerekçelerin gerçeği yansıtmadığını iddia etti.
Bilindiği gibi HDP'nin devletin verdiği yardımlarla terörü finanse ettiği HDP'ye sözde asker almak dairesi gibi çalıştığı belgelenmişti.
6'lı koalisyonun HDP'yi davet etmese de seçimlerde HDP'li seçmenlerin Erdoğan'a karşı oy kullanacağını belirten Barkey, Başkan Erdoğan'ın farklı yollara başvuracağı iftirasına sarıldı.
Başkan Erdoğan'ın lider diplomasisi yolu ile tahıl koridorunu açması sonrası Nobel Barış Ödülü yönünde talepler gelmesine şaşırdığı belli olan Barkey, Erdoğan'ın yıllardır devam eden bu politikalarını seçim dönemine özelmiş gibi göstermeye çalıştı.
Başkan Erdoğan'ın uluslararası alandaki politikalarını çelişki gibi göstermeye çalışan Barkey, Yunanistan'ın Ege'de gerçekleştirdiği provokasyonları görmezden geldi. Erdoğan'ın Atina yönetimini tehdit ettiğini iddia eden Barkey, "Türkiye'nin gücüne dair bu iddialı retoriğin ortasında, Erdoğan muhalefeti kenardan tezahürat yapan ürkek oyunculara indirgedi" dedi.
Başkan Erdoğan'ı Rusya'ya yardım etmekle suçlayan Barkey, "Dış politika, Erdoğan'a ülke içindeki liderliğini pekiştirmesi için çeşitli yollar sunuyor. Ukrayna ve Rusya politikalarının da gösterdiği gibi, öngörülemez bir pragmatist. Ukrayna tahıl anlaşması ve Ukrayna'ya savaş alanında etkili olduğu kanıtlanmış İHA'lar sağlamak için kredi ararken, Amerika'nın uyarılarına aldırmadan, Moskova'nın Batı yaptırımlarından kurtulmasına ve bunların Rus ekonomisine verdiği zararı azaltmasına yardım etti. Kuşkusuz, Rusya-Türkiye ilişkileri karmaşık ve birçok cephede iç içe geçiyor, ancak Putin'e yardım etmek için yapılan bu hamleler Erdoğan'a da yardım ediyor. Yaptırımları aşan ticaretten veya Rus turistlerden Türk kasasına akan rubleler, nihayetinde lirayı desteklemeye ve Rusya'dan enerji ithalatını finanse etmeye yardımcı oluyor." İfadelerini kullandı.
ABD'nin F-16'ların teslimi için gündeme getirdiği İsveç'in NATO üyeliğini de yazan Barkey, "ABD Senatosu, Türkiye'nin bu ülkelerin üyeliğini onaylamaması durumunda Türkiye'ye silah satışına, özellikle F-16'lara izin verilmeyeceğini açıkça belirtti" diyerek Stockholm'de Türk büyükelçiliği önünde Kur'an-ı Kerim yakılması sonrası Başkan Erdoğan'ın üyelik sürecini veto ettiğini yazdı. İsveç üzerinden algı operasyonuna devam eden Barkey, FETÖ'cüleri savundu. Barkey, "Erdoğan'ın sert taktikleri şimdiden geri tepti; İsveç, talep ettiği "120 teröristi" iade etmeyi reddetti" diyerek İsveç'in talebi reddetmesini son olaylara bağladı.
Tıpkı Türkiye'deki seçimleri takip eden diğer yabancı yayın organları gibi yaklaşan seçimin tarihi bir seçim olduğunu yazan Barkey, konsoloslukların kapanmasını adeta Başkan Erdoğan'ın bir oyunu gibi yansıtmaya çalıştı. Barkey, "Bu nedenle, bir kaybı önlemek için bir dış kriz yaratma yönündeki asırlık cazibe yüksek olacaktır. Muhtemel hamleleri arasında Yunanistan ile Ege ve Akdeniz bölgelerinde küçük de olsa "tesadüfi" bir çatışma; kuzey Suriye'de ABD ile çatışma; veya daha dramatik olarak, Kıbrıs'ın Türk kısmındaki statükonun değişmesi" dedi.
Bunlara ek olarak Kıbrıs'ı da ekleyen Barkey, Suriye'deki terörist grupları bir kez daha Kürt olarak tanımladı. Putin'in bu denklemde önemli olduğunun altını çizen Barkey, "Yeniden seçildiğinde adanın Türk tarafının bağımsızlığı konusunda bir referandum düzenleyeceğine dair söz verebilir. Denklemde bilinmeyen bir faktör daha var: Putin. Erdoğan birkaç kez Suriye'de ABD'nin oradaki Kürt müttefiklerine karşı büyük operasyonlar düzenlemek için Rusya liderinden izin istedi ve Putin itiraz etti" İfadelerini kullandı.